23 Kasım 2008 Pazar

Aragones'in kadro sıkıntısı

www.spormix.com

Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde salı günü Porto ile karşılaşacak olan Fenerbahçe'de teknik direktor Luis Aragones kadro kurmakta sıkıntı yaşıyor. Arka arkaya oynanan Arsenal maçlarında sarı kart goren Lugano ile Selçuk Porto'ya karşı forma giyemeyecek. İspanyol teknik adam yükselen performansları ile takımın vazgeçilmez isimleri arasına giren Lugano ıle Selçuk'un boşluğunu nasıl dolduracağına henüz karar vermiş değil. Porto maçının taktik çalışmasını yarın akşam gerçekleştirecek olan Fenerbahçe'de Aragones'in defansta Lugano'nun yerıne Yasin'e şans vermesi beklenıyor. Defans bolgesinde Yasin dışında çok fazla bir alternatifi olmayan tecrübeli teknik adamın orta sahada ise Selçuk'un yeri için ise 3 alternatifi bulunuyor.Bu isimlerden birincisi Maldonado, ikicinsi Emre Belözoğlu. İspanyol hocanın Selçuk ile oyun stili birbirine yakın olan Emre Belezoğlu'na daha sacık baktığı belirtildi. Ayrıca İspanyol hocanın elinde Semih Şentürk alternatıfı de bulunuyor. Semih'in Güiza ile ileri ikilede oynaması durumunda Alex'i orta sahaya çekebileceği öğrenildi. Ancak halen sağ dizinde ağrıları süren Semih'in Porto maçında oynama ihtimalinin düşük olduğu belirtildi. Yarın Sağlık Kurumu Başkanı Ömer Taşer'in kontrolünden geçecek olan Semih'in durumu yarın akşam netleşecek. Ote yandan sol ayak parmağında iltihap oluşan ve krampon giymekte zorlanan Carlos'un da durumunun kritik olduğu belirtildi. İltihabın geçmesi için antibiyotik tedavisi uygulanan tecrubeli futbolcunun tam olarak iyileşmediği ancak oynama şansının Semih'e göre daha yüksek olduğu ifade edildi.

www.spormix.com

1 Kasım 2008 Cumartesi

Fenerbahçe, Eskişehir'e takıldı: 2-2

ESKİŞEHİR: 2-2 :F.BAHÇE

Turkcell Süper Lig'deki Eskişehirspor sahasında konuk ettiği Fenerbahçe ile 2-2 berabere kaldı.

Stat: Atatürk
Hakemler: Kuddisi Müftüoğlu, Cem Satman, Volkan Narinç
Eskişehirspor: Ivesa, Sezgin, Murat, Vucka, Tayfun, Bülent Ertuğrul, Serdar, Poljak, Anderson, Youla, Bülent Kocabey
Fenerbahçe: Volkan Demirel, Lugano, Roberto Carlos, Edu, Alex, Guiza, Selçuk, Semih, Uğur, Maldonado, Gökhan

MAÇTAN DAKİKALAR

Karşılaşmaya Eskişehirspor başladı... İki ekibe de başarılar...2. dakika. Eskişehirspor gole çok yaklaştı. Fenerbahçe savunmasından çıkarken Alex top kaybı yaptı. Sol kanattan kaleye 35 metreden topu alan Serdar sürpriz bir şut çıkarttı. Volkan'ın ilerde olduğu pozisyonda meşin yuvarlak yan direği sıyırıp auta çıktı.4. dakika. Fenerbahçe yarı sahasından uzun topla çıktı. Uğur Boral'ın Güiza'ya gönderdiği pas hızlı oluncu Ivesa çıkarak meşin yuvarlağı kontrol etti.5. dakika. Eskişehir rakip yarı sahada baskı uygulamaya başladı. Fenerbahçe sahasından çıkmakta büyük zorluk çekiyor.6. dakika. Eskişehirspor sol kanattan etkili geldi. Sıfıra inen Bülent Ertuğrul ön direğe ortasını kesti. Anterson'dan önce Carlos kafayı vurarak mutlak bir gol pozisyonunu çıkarttı.7. dakika. Fenerbahçe rakip ceza sahasının sağ çarprazından serbest vuruş kazandı. Topun gerisine geçen Carlos'un şutu barajdan döndü. Brezilyalı futbolcunun sağ ayağıyla ceza sahasına havalandırdığı meşin yuvarlağı Eskişehir savunması uzaklaştırdı.9. dakika. Eskişehir atağında Bülent sol kanattan ceza alanına kavisli bir orta yaptı.. Anderson ile Lugano aynı anda kafayı vurdu.. Boşta kalan topu Volkan çıktı ve aldı.. 10. dakika. Karşılaşmada ilk bölümler geride kaldı. 0-0'lık eşitlik sürüyor. Orta sahada büyük bir üstünlük kurma mücadelesi yaşanıyor.11. dakika. Bülent'in ara pasıyla sol kanattan hareketlenen Youla çarprazdan ceza sahasına sokulup yerden sert vurdu. Yakın direkte Volkan kapanarak meşin yuvarlağa sahip oldu.12. dakika. Fenerbahçe savunmasında Lugano'nun kafayla kalecine bırakmak istediği pasta Youla bir anda araya girmek için hareketlendi. Volkan daha hızlı davranarak kapanıp meşin yuvarlağı kontrol etti.GOL... 14. dakika. Fenerbahçe golü Alex ile buldu. Sol kanattan gelişen atakta Carlos uzaktan şut denedi. Yerden etkisiz giden topu Semih dokunarak 18 yayı üzerindeki Alex'e bıraktı. Alex topun gelişine harika vurdu. Yerden giden meşin yuvarlak yan direğin içine çarparak ağlarla buluştu.Fenerbahçe, Alex'in harika golüyle Eskişehirspor deplasmanında 1-0'lık üstünlüğü yakaladı.GOL... 17. dakika. Eskişehirspor beraberlik golünü Anderson ile buldu. Sağ kanattan gelişen atakta Sezgin'in ceza sahasına kestiği ortada altıpas üzerinde bomboş kalan Anderson ayak koyarak meşin yuvarlağı köşeden ağlara bıraktı.Eskişehirspor Anderson'un golüyle Fenerbahçe karşısında skoru 1-1 yaptı.19. dakika Fenerbahçe kendi yarı sahasından hızlı çıktı... Güiza ceza sahası sağ çaprazından vurdu... Kaleci Ivesa'dan dönüyor.. Sarı-Lacivertli ekip bu pozisyonda 2. gole çok yaklaştı.24. dakika. Fenerbahçe Alex'in düşürülmesiyle kaleyi tam karşıdan gören noktadan serbest atış kazandı.25. dakika. Fenerbahçe'de atışı kullanmak üzere topun gerisine Alex geçti. Sambacı'nın köşeye yaptığı plase vuruşu Kaleci Ivesa iyi uzanarak direğin dibinden kontrol etti.26. dakika. Eskişehirspor sol kanattan Serdar ile rakip kaleye etkili gitti. Bu futbolcu ceza sahasına girmeden yerden kaleye pralel sert bir top kesti. Savunmanın müdahale edemediği topa arka direkte Anderson ayak koyamadı.27. dakika. Fenerbahçe penaltı atışı kazandı. Güiza'nın savunmanın arkasına bıraktığı pasa Alex hareketlendi. Sambacı Kaleci Ivesa'dan kurtlulduğu anda yerde kaldı. Hakem bu pozisyonda beyaz noktayı gösterdi.29. dakika. Eskişehirspor'da penaltı pozisyonu sonrası yerde kalan Kaleci Ivesa yerden kalkamadı. Sağlık ekibinin değişiklik işareti sonrası hakem Kuddusi Müftüoğlu bu oyuncunun çıkmasına fırsat vermeden kırmızı kartını gösterdi. Eskişehirspor sahada 10 kişi kaldı.30. dakika. Oyun hala başlamadı. Fenerbahçe penaltı atışı kullanacak Ivesa'nın tedavisi sürüyor.33. dakika. Eskişehir'de Bülent Ertuğrul yerini yedek kaleci Sinan'a bıraktı.GOL... 34. dakika. Fenerbahçe'de penaltı atışını Alex gole çevirdi. Sarı-Lacivertli ekip Eskişehirspor deplasmında 2-1 öne geçti.35. dakika. Fenerbahçe savunmasında Roberto Carlos kafa ile geri pası verdi. Bir anda ağlara doğru yönelen meşin yuvarlağı Volkan son anda uçarak çeldi. Eskişehirsporlu futbolcular bu pozisyonda topun gol çizgisini geçtiği yönünde yoğun itirazlarda bulundu.39. dakika. Fenerbahçe sağ kanattan Alex ile köşe vuruşu kullandı. Sambacı ceza sahası dışındaki Uğur Boral'a pasını çıkarttı. Boral'ın şutu savunmadan sekerek ters kanattan kornere çıktı.40. dakika. Fenerbahçe'nin sol kanattan kullandığı köşe atışında Semih'in ceza sahası içindeki rövaşatası yandan auta çıkmak üzere iken Güiza Kaleci Sinan'ın yanından topu kale sahasına çevirdi. Savunmada Tayfun son anda kademeye girerek tehlikeyi uzaklaştırdı.41. dakika. Fenerbahçe atağında sol kanattan Gökhan Gönül'ün ceza sahasına kestiği ortada Sinan boşa çıktı. Savunmada Murat kafayı vurarak topu kornere gönderdi. Köşe vuruşundan sonuç çıkmadı.45. dakika. Eskişehirspor beraberlik golüne Youla ile yaklaştı. Sol kanattan Murat sıfıra inerek ceza sahasına ortasını yaptı. Savunmanın arasından iyi yükselen Youla kafayı vurdu. Volkan gol çizgisi üzerinde kapanarak meşin yuvarlağı kontrol etti.Karşılaşmada ilk yarı için normal süre tamamlandı. Hakem sık sık duran bu yarıya 5 dakika uzatma süresi ilave etti.GOL... 45+2. dakika. Eskişehirspor beraberlik golünü Serdar ile buldu. Murat sol kanattan ceza sahasına ortasını yaptı. Volkan'ın çıktığı pozisyonda Edu'nun ters kafa vuruşu yükseklik kazanarak kaleye yöneldi. Gol çizgisi üzerine düşen topu Serdar dokunarak ağlara gönderdi.Eskişehirspor Serdar'ın golüyle Fenerbahçe karşısında 2-2'lik beraberliği yakaladı.45+3. dakika. Fenerbahçe'de Uğur Boral itirazdan sarı kartı gördü.Uzatmalarda başka gol olmadı. Ekipler ilk 45 dakika sonrası soyunma odasına 2-2'lik eşitlikle gittiler.MAÇIN İKİNCİ YARISI2. yarıya Fenerbahçe başladı...46. dakika. Youla ceza sahası dışından yerden sert vurdu. Volkan son anda uzanarak direğin dibinden topu kornere çeldi.50. dakika. Eskişehirspor 3. gole çok yaklaştı. Sol kanattan kullanılan köşe vuruşunda Fenerbahçe savunması topu karşılayamadı. Altıpas üzerinde yaşanılan büyük karambolde Anderson ve Youla vuramadı. Gökhan Gönül son olarak ayak koyup tehlikeyi uzaklaştırdı.52. dakika. Fenerbahçe gole Güiza ile çok yaklaştı. Alex'in savunmanın arkasına bıraktığı pasa Güiza hareketlendi. Ceza sahasına giren İspanyol golcü'nün vuruşunu Kaleci Sinan ilk hamlede çeldi. Yükseklik kazanan topu Güiza kafa ile boş kale yerine üstten auta vurdu.54. dakika. Fenerbahçe'de Selçuk yerini Ali Bilgin'e bıraktı.54. dakika. Eskişehirspor'da Serdar sarı kart gördü.54. dakika. Fenerbahçe sağ kanattan Alex ile köşe vuruşu kullandı. Savunmadan ileri çıkan Lugano iyi yükselip kafayı vurdu. Sinan iyi kapanarak gole izin vermedi.57. dakika. Anderson Uğur Boral'ın hatalı pasını aldı.. Ceza alanına girer girmez şutu kalenin üstünden auta çıktı.. 62. dakika. Alex ceza alanı arkasına ortaladı.. Top Güiza'da kaldı.. Güiza'nın şutu rakibine çarptı ve kornere çıktı.. Alex'in kullandığı korneri savunma uzaklaştırmayı başardı.. 64. dakika. Eskişehirspor 3. gole Youla ile çok yaklaştı. Fenerbahçe savunmasında Lugano büyük bir hata yaptı. Youla topla ceza sahasına sokulup Kaleci Volkan ile karşı karşıya pozisoynda vuruşunu yaptı. Volkan ayaklarıyla meşin yuvarlağı çıkartarak gole izin vermedi.66. dakika. Eskişehirspor'da Bülent Ertuğrul sarı kart gördü.69. dakika. Fenerbahçe gole Güiza ile yaklaştı., Sol kanattan Carlos'un yerden çıkarttığı pasa Güiza altıpas üzerinde ayak koydu. Bu vuruşta meşin yuvarlak yandan auta çıktı. 70. dakika. Eskişehir atağında sol kanattan ceza sahasına sokulan Serdar dar açıdan vurdu. Volkan iki hamlede topu kontrol ederek gole izin vermedi.71. dakika. Semih güzel bir arapası attı Güiza'ya.. Güiza son anda topun dibine girerek vurdu.. Kaleci başarılı.. Seken top Gökhan'ın önünde.. Kale boş.. Ceza alanı sağ çarprazından aşırtma şutuna Güiza kafayla vurdu ama öncesinde Güiza ofsayt 72. dakika. Fenerbahçe'de Gökhan Gönül yerini İlhan Parlak'a bıraktı.73. dakika. Fenerbahçe'de Ali Bilgin sarı kart gördü.74. dakika. Karşılaşmada son bölümlere girildi. 2-2'lik eşitlik sürüyor. Eskişehirspor rakibi karşısında 10 kişi oynamasına rağmen başabaş bir mücadele ortaya koyuyor.76. dakika. Fenerbahçe 3 gole çok yaklaştı. Eskişehir savunmasında Vucka'nın geri pasında Güiza araya girdi. İspanyol golcünün vuruşunu Kaleci Sinan çeldi. Boşta kalan topa İlhan ayak koydu. Ağlara gitmekte olan topu Vucka çizgiden son anda ayak koyarak çıkarttı. 79. dakika. Eskişehir'de Poljak yerini Emre Toraman'a bıraktı.80. dakika. Karşılaşmada son 10 dakika. Fenerbahçe 10 kişi oynayan Eskişehirspor karşısında üstünlük golünü bulmak için yükleniyor.81. dakika. Fenerbahçe'nin Alex ile sağ kanattan kullandığı köşe vuruşda pas olarak kullandığı pasa Carlos ıska geçti. Bu pozisyonda Eskişehir kontraatağı başladı. Sağ kanattan süratle çıkan Youla savunmanın arkasına pasını bıraktığı anda Anderson için ofsayt bayrağı kalktı.82. dakika. Eskişehirspor Youla ile gole çok yoklaştı. Sol kanattan ceza sahasına giren Youla çok sert vurdu. Volkan üzerine gelen topu güçlükle çeldi. Boşta kalan meşin yuvarlağı savunma uzaklaştırdı.85. dakika. Karşılaşmada son 5 dakika. İki ekipte artık golü düşünüyor. Fenerbahçe atağında Uğur Boral sol kanattan ceza sahasına ortasını kesti. Savunma Semih'ten önce kafayı vurdu.86. dakika. Fenerbahçe'de Alex sakatlanarak yerini Deivid'e bıraktı.90. dakika. Eskişehirspor'da Anderson yerini Cumhur'a bıraktı.Maçta normal süre tamamlandı. Uzatma süresi olarak 5 dakika daha oynanacak.90+1. dakika. Sol kanattan gelişen atak Carlos ceza sahasına ortasını yaptı. Eskişehir savunmasında Vucka topu sektirdi. Arka direkte Ali Bilgin uygun durumda buluştuğu topu dönüp üstten auta attı.90+5. dakika. Fenerbahçe gole Semih ile yaklaştı. Savunmanın arkasına atılan ara pasına Semih ayak koydu. Meşin yuvarlak kalenin üzerinden auta çıktı.Uzatmalarda başka gol olmadı. Fenerbahçe, maçın 35. dakikasından itibaren 10 kişi oynayan Eskişehirspor karşısında sahadan 2-2 beraberlikle ayrılarak 1 puana razı oldu.

internetspor


www.spormix.com

12 Ekim 2008 Pazar

Aragones, yönetimi üçe böldü

Ali Koç “1.5-2 milyon Euro verip göndermeye çalışalım”, M.Uslu “Önder Özen ve Volkan Ballı’yı yollayalım” dedi. Aziz Yıldırım ise “Üç maçı bekleyip görelim” yorumunu yaptı.

F.BAHÇE’DE Aragones’in tahtı iyiden iyiye sallanmaya başladı ama yönetim içinde de ’çözüm paketi’ olarak üretilen fikirlerde ayrılıklar ortaya çıktı. Bazı yöneticiler Aragones’in yanına bir yardımcı tayin edilmesini, bazıları Dede ile yola devam edilmesini isterken kimileri de İspanyol teknik adamın biletinin bir an önce kesilmesi gerektiğini ifade ediyor. İlginçtir faturayı antrenör Önder Özen ve menajer Volkan Ballı’ya çıkaranlar bile var. Yapılan gizli toplantılarda yönetimin ağır topu olan asbaşkan Ali Koç’un radikal bir tutum sergilediği ve “Bir an önce hocayı göndermemiz gerek. Aragones’i yollamazsak bu kriz hali bitmez. 1.5-2 milyon Euro teklif edelim, (Gönderilirse ödenmesi gereken para 6-7 milyon Euro arası) anlaşmaya çalışalım. Bir an önce yollayalım yoksa bu takım düzelmez” dediği öğrenildi. Huzursuz olan Koç’un yönetimden ayrılmayı bile düşündüğü öne sürüldü.

‘HİÇ UMRUNDA DEĞİL’YÖNETİCİ

Mahmut Uslu’nun ise “Bir an önce yabancı bir yardımcı antrenör ve kondisyoner getirelim. Önder Özen ve Volkan Ballı’yı da gönderelim. Özen 6 yıldır başarılı işler yaptı ama bazı şeyleri kabul ettiremiyorsa kalmasının anlamı yok. Ballı da iç huzuru sağlamayamıyor” dediği, ancak başkan Yıldırım’ın “Onlar ne yapsın? Adamlar raporlarını veriyorlar. Hocanın umrunda değil. Kocaeli, Arsenal ve Bursa maçlarını görelim ona göre durum değerlendirmesi yaparız” yorumunda bulunduğu belirtildi.

YERLİ HOCA ÇOK ZOR

BAZI yöneticilerin yerli hocadan (Bülent Uygun, Aykut Kocaman veya Rıdvan Dilmen) yana olduğu, ancak buna genel olarak sıcak bakılmadığı ifade edildi. Uslu’nun yerli antrenör fikrine karşı da “Onları da getirsek bir şey düzelmeyecek. Hiçbir yerli bu baskıyı kaldıramaz” dediği ifade edildi. Herkesin fikrini dinleyen Aziz Yıldırım’ın gergin olduğu ve zorunlu olmadıkça evinden çıkmamaya gayret ettiği öğrenildi.

ARAGONES DEĞİŞTİ

BU arada, 3 günlük tatilinden rötarlı dönen Aragones dün Samandıra’daki mesaisine hızlı başladı. İspanyol hoca öncelikle takımdaki sakatlıkların nedenlerini öğrenmek için kan testi yaptırdı, ardından tüm futbolcuları tarttırarak yeni bir program uygulattı. Çıkacak sonuçlara göre her futbolcuya özel beslenme programı verilecek. Uyarılarını da ihmal etmeyen Aragones alışılagelmiş sert tutumunu değiştirerek babacan tavırla konuştuğu futbolcularına “3 gün kafanızı dinleme fırsatı buldunuz. Bizden beklenileni verme zamanı geldi. Artık toparlanma ve daha çok çalışma zamanı” diyerek idmanın startını verdi

5 Ekim 2008 Pazar

F.Bahçe Albelda'yı istiyor

Fenerbahçe'yi yeniden ayağa kaldıracak çok güçlü bir kadro kurmak için kolları sıvayan yönetim, Valencia'da forma giyen David Albelda için harekete geçiyor... Mallorca'dan alınan Daniel Güiza'nın transferinde çok büyük rol oynayan Asbaşkanlar Ali Yıldırım ve Neşet Yalçın'ın önümüzdeki hafta İspanya'ya giderek Valencia'yla masaya oturacağı öğrenildi. İkili, Albelda'nın menajeri Gines Carvaja'yla da görüşeceği gelen haberler arasında.PETİT DE YAKIN TAKİPTE Bir türlü istenileni veremeyen Claudio Maldonado veya Josico'dan birisini gönderecek olan yönetim, 31 yaşındaki İspanyol yıldızı mutlaka kadroya katmak istiyor. Fakat Sarı-Lacivertliler, bir pürüz çıkma ihtimaline karşılık alternatif isimleri de belirledi. Sezon başında da gündeme gelen Racing Santander'li Colsa ile yeniden temasa geçen yönetim, Benfica ve Portekiz Milli Takımı'nın ön liberosu Petit'i de yakından takip ediyor.

26 Eylül 2008 Cuma

İngilizlerin 40 yıllık Fenerbahçe utancı


İngiltere Premier Lig ekiplerinden Manchester City'nin, Carling Cup'ta 1. Lig ekiplerinden Brighton&Hove'a 2. turda elenmesi Ada gündeminin ilk sırasına oturdu. 1. Lig ekibi karşısında normal süresi 1-1, uzatma bölümü 2-2 biten maçı penaltılarla 5-3 kaybeden Manchester City, taraftarlarını hayal kırıklığını uğratırken, geçmiş dönemlerde aldığı başarısız sonuçların da gündeme gelmesine neden oldu. 2008-09 sezonuna Jo, Kompany, Wright-Phillips ve Robinho gibi transferlerle giren Manchester City'nin tarihinde aldığı en utanç verici 10 skoru belirleyen Ada basını, Fenerbahçe-Manchester City maçını da es geçmedi. Listenin 2. sırasında Fenerbahçe-Manchester City maçına yer veren Ada basını, dönemin teknik direktörünün çantada keklik gördüğü maçın kendileri açısından bir kabusa dönüştüğünün anlatıldığı cümlelere yer verdi. Manchester City, 1968 yılında Şampiyon Kulüpler Kupası'nda temsilcimiz Fenerbahçe ile eşleşmiş ve İngiltere'deki ilk maç, golsüz berabere bitmişti. 2 Ekim'de İstanbul Mithatpaşa Stadı'nda oynanan rövanş maçında ise Fenerbahçe, Abdullah Çevrim ile Ogün Altıparmak'ın birer golü ve muhteşem bir taraftar desteği ile Manchester City'yi elemiş ve tüm Türkiye'yi sevince boğmuştu.


Manchester City'nin utanç verici 10 maçı şöyle: 10) Doncaster - Manchester City: 2005 yılında Carling Cup'ta oynanan ve normal süresi ile uzatma bölümleri 1-1 biten maçta Manchester City penaltı atışları sonunda rakibine 4-1 yenilerek kupaya veda etmişti. 9) Manchester United - Manchester City: 1994 yılında iki takımı karşı karşıya getiren lig maçı ManU'nun 5-0'lık üstünlüğüyle sonuçlandı. 8) Manchester City - Oxford United: 1996 yılında Manchester City, sahasında Oxford United'a 3-2 yenilmişti. 7) Sheffield United - Manchester City: Geçen Ocak ayında FA Cup 4. turunda oynanan maç, ev sahibi ekibin 2-1'lik üstünlüğüyle tamamlanmıştı. 6) Middlesbrough - Manchester City: Geçen Mayıs ayında ligde oynanan maçta Manchester City, rakibine 8-1 yenilmişti. 5) Cardiff - Manchester City: 2004 yılında FA Cup 4. turunda oynanan maç, ev sahibi ekibin 1-0'lık üstünlüğüyle tamamlandı. 4) Brighton - Manchester City: Carling Cup'ta oynanan ve ev sahibi ekibin penaltılarla 5-3 kazandığı maç, listeye 4. sıradan girdi. 3) Shrewsbury - Manchester City: 1979'da FA Cup 4. turunda oynanan maçı, Manchester City 2-0 kaybetmişti. 2) Fenerbahçe - Manchester City: 2 Ekim 1968 yılında İstanbul'da oynanan maçta temsilcimiz Fenerbahçe, 0-0'ın rövanşında Ada ekibini 2-1 yenmişti. 1) Halifax - Manchester City: 1980 yılında FA Cup 3. turunda oynanan maç, ev sahibi ekibin 1-0'lık üstünlüğüyle tamamlanmıştı.
Kaynak: Gazeteport
www.spormix.com

18 Eylül 2008 Perşembe

Aragones'i kızdıran soru


F.BAHÇE Teknik Direktörü Luis Aragones “Maçı ilk 13 dakikada verdik” dedi. İspanyol hoca şöyle konuştu: “ Porto’nun hızlı başlangıcına önlem alamadık. 2. yarıda 3 net pozisyonu bulduk, ama atamadık. Birini atsak her şey farklı olabilirdi. Hücum ederken verdiğimiz pozisyonu ise affetmediler.” Aragones “Sözleşmenizde 4 ay içinde kovulursa tazminat alır, istifa ederse tazminat ödemez maddesi var. Ayrılmayı düşünüyor musunuz?” sorusuna kızarak “Ben de size soruyorum. ’Bu maddeyi nereden biliyorsunuz? Kim söyledi?’ Her zaman sonuna dek takımın başında olmak isterim. Dediğiniz opsiyonu kullanmayı hiç düşünmedim. ‘


TARAFTAR DESTEK VERSİN’


KAZIM ise medyada yer aldığı gibi ceza olarak yedek soyunmadı. Her maça göre farklı düşünüyoruz. Taraftarlar bizi desteklemeye devam etsin. Sakatların da aramıza katılımıyla performansımızı daha iyi değerlendirebiliriz” yanıtını verdi

www.spormix.com

26 Ağustos 2008 Salı

Fenerbahçe Mehmet Topuz'un peşinde


Sarı-lacivertli yönetim, uzun zamandır istediği futbolcu için Kayseri'ye yeni bir teklif sundu. İlk görüşmeler olumlu geçti. F.BAHÇE'de transfer konusunda hareketli saatler yaşanıyor... Gaziantep yenilgisiyle lige kötü bir başlangıç yapan sarı-lacivertli takımda Mehmet Topuz ismi yeniden gündeme geldi. Habertürk'ün haberine göre milli oyuncuyu uzun süredir kadrosuna katmak isteyen yönetim, Kayserispor kulübüne yeni bir teklifte bulundu. Önce Mehmet Topuz ile her konuda anlaşan F.Bahçe yönetiminin, Kayserispor kulübü ile de masaya oturduğu belirtiliyor. Yapılan ilk görüşmelerin olumlu geçtiği dile getiriliyor. NİGEL DE JONG DA LİSTEDE Geçtiğimiz yıl da Mehmet Topuz'u kadrosuna katmak için Kayserispor'un kapısını çalan F.Bahçe, Aragones'in isteği üzerine bu kez futbolcuyu almaya kararlı. Yönetimin Topuz'un yanı sıra Bundesliga ekiplerinden Hamburg'un ön liberosu Nigel de Jong ile de ilgilendiği iddia edildi. Kulübüyle 1 sene daha sözleşmesi olan 24 yaşındaki yıldızın bonservis bedelinin 10 milyon euro olduğu ama bu transferin 5-6 milyon euro'ya biteceği belirtiliyor. 1.84 boyunda olan Jong, Hollanda Milli Takımı'nda da oynuyor.



www.spormix.com

18 Ağustos 2008 Pazartesi

F.Bahçe'de Cazorlo sesleri


Menaceri İstanbul’da


Teknik direktör Aragones’in oynatmayı düşünmediği Kezman’ı gönderip, yabancı kontenjanını boşaltmak isteyen Fenerbahçe Yönetimi, sonunda muradına eriyor. Önceki akşam İstanbul’a gelen Sırp golcünün menaceriyle yürütülen görüşmelerin olumlu sonuçlandığı ve anlaşmaya varıldığı belirlendi. Buna göre Kezman, 500 bin Euro’ya PSG’ye kiralanacak. Fransız ekibi, sezon sonunda da 3.5 milyon Euro ödeyerek, golcü oyuncunun bonservisini alacak. Kezman’ın da Fenerbahçe’ye cebinden 500 bin Euro vereceği öğrenildi.Yine Villareal’danKezman'ın gidişiyle rahatlayan yöneticiler, hemen ön libero için harekete geçti. Villarreal’li Senna’yla anlaşamayan yöneticilerin, bu takımın diğer ön liberosu Santi Cazorla’nın peşine düştüğü kaydedildi.


Kulübüyle 2010’a kadar sözleşmesi bulunan Cazorla’nın piyasa değeri 8 milyon Euro. 23 yaşında ve 1.68 boyunda olan İspanyol oyuncu, EURO 2008’de şampiyon olan İspanya Milli Takımı’nın 5 maçında forma giymişti. Bu arada Espanyol’un sol sanat oyuncusu Riera’nın da gündemde olduğu belirtildi.
www.spormix.com

9 Ağustos 2008 Cumartesi

Fenerbahçe'de Stankovic bombası


DAHA KALİTELİ
F.Bahçe'den Dejan Stankovic bombası... Real Betis'e giden Aurelio'nun yerini daha kaliteli bir isimle doldurmak isteyen F.Bahçe yönetimi, Aragones'in onayı ile Stankovic için düğmeye bastı. Xabi Alonso ve Senna ile yaptığı görüşmelerden sonuç çıkaramayan sarı-lacivertli yöneticiler, önceki gün rotayı İtalya'ya çevirdiler. Gündemdeki isim İnter'in dünya yıldızı Dejan Stankovic. F.Bahçeli yöneticilerin Çizme'de İnter'in Sırp ön liberosu Stankovic'in menajeri Vinicio Fioranelli ile bir görüşme yaptıkları ifade edildi.
10 MİLYON EURO
Stankovic'in menajeri Fioranelli'nin, olumlu geçen görüşmede F.Bahçelilere "Stankovic'i Juventus da istedi ancak İnter, 8 milyon euro'yu kabul etmedi ve transfer gerçekleşmedi. Futbolcu için 15 milyon euro talep ediyorlar. Ama maliyeti çok yüksek (yıllık 4 milyon euro) olduğu için İnter satmak istiyor. 10 milyon euro bonservis bedeli karşılığında bu iş gerçekleşebilir. F.Bahçe'de çok yıldız var. Stankovic için Aragones önemli bir tercih sebebi olabilir" diyerek bu transferin gerçekleşebileceğinin sinyallerini verdi.
STANKOVİC KiMDiR?
* Doğum tarihi: 11 Eylül 1978* Doğum yeri: Yugoslavya* Boyu: 1.81* Kilo: 74* Mevki: Orta saha* Numarası: 5* Oynadığı kulüpler: Kızılyıldız, Lazio, İnter* Kariyeri: 346 maç / 68 gol* Milli takım: 73 maç / 13 gol* Sözleşme bitişi: 2010* 2004 yılından beri İnter'de oynadığı 124 maçta 16 gol kaydetti. Geçen sezon 27 maçta 1 gol ve 3 asist yaptı. Sırp futbolcu, özellikle duran toplarda ve frikik atışlarındaki üstün başarısıyla tanınıyor.

1 Ağustos 2008 Cuma

Fenerbahçe'nin rakibini tanıyalım


F.Bahçe - MTK eşleşmesinin galibi, İ.Bakü (Aze)-Partizan (Sır) (1-1) eşlemesinde tur atlayan takım ile Devler Ligi bileti için karşı karşıya gelecek.


Önce Fenerbahçe'nin Azerbaycanlı rakibi Inter Bakü'yü kısa hatırlayalım. INTER BAKÜAzerbeycan ekibi 1997 yılında, kuruldu. Daha önce farklı bir isim ile mücadele ediyordu. Yeni bir takım. Geçtiğimiz sezon ligde şampiyon tamamladı. Geçtiğimiz sezon ise ilk kez Şampiyonlar Ligi ön eleme turunda boy gösterdi. İkinci ön eleme turunda FK Rabotnicki'ye gol farkı ile elendi. Maçlarını 15 bin kişilik Shafa Stadyumda oynayan Inter Bakü'yü teknik direktör Valentin Hodukin çalıştırıyor. Bu sezon kadrosuna iki Brezilyalı oyuncu Wilson Junior (Kaleci) ve Danildo Accioly (Defans) oyuncusu katan ekipte Uruguaylı iki forvet Roman Guello ve Walter Guglemone dikkat çekiyor. Diğer Azerbaycan ekiplerine kadrosu daha iyi durumda bulunan Inter Bakü son yıllarda fazlasıyla kadrosuna yabancı oyuncu katıyor. Takımın en önemli oyuncusu ise 32 yaşındaki orta saha oyuncusu Tomas Razanauskas olarak görünüyor.


KADROSU


1 Kaleci Wilson Junior 2 Defans Shahriyar Rahimov 4 Defans Danildo Accioly 5 Defans Milan Zagorac 6 Defans Aliyar Ismailov 7 Orta saha Mahmud Gurbanov 8 Orta saha Valentin Belkevich 9 Defans Samir Abbasov 10 Orta saha Emin Imamaliyev 11 Orta saha Asif Mamedov 12 Defans Khayal Mustafayev 13 Orta saha Branislav Chervenka 14 Defans Petar Zlatinov 15 Defans Vladimir Levin 16 Orta saha Marko Petric 17 Orta saha Elvin Mamedov 18 Orta saha Goran Arnaut 19 Forvet Roman Guello 20 Forvet Khagani Mamedov 22 Forvet Walter Guglemone 23 Orta saha Oleg Schischkin 25 Orta saha Javid Huseynov 42 Kaleci Elkhan Hasanov 88 Kaleci Svilen Simeonov


FK PARTIZAN


F.Bahçe'nin tur atlaması durumunda Devler Ligi bileti için karşı karşıya gelebileceği bir diğer rakibi ise Sırp ekibi FK Partizan. 1945 yapımı Sırp kulübü maçlarını 34 bin kişilik Partizana Stadyumu'nda oynuyor. Başkent Belgrad şehrinin temilsicisini Sırp menajer Slaviša Jokanovic çalıştırıyor. 39 yaşındaki genç çalıştırıcı 90'lı yıllarda bir ara Chelsea'de de görev yapmış orta saha oyuncusuydu. Geçtiğimiz sezonun ortasında Partizan ekibinin başına geçen Slaviša Jokanovic takımı şampiyonluğa taşımıştı. Miroslav Dukic Sırbistan'ın başına geçince ona Partizan yolu gözükmüştü. Kendi evinde siyah-beyazlı forma ile mücade eden Partizan, deplasmanda bordo-mavili bir formayı tercih ediyor. Sırbistan'ın önemli ekiplerinden biri olan Partizan, Kızılyıldız ile ciddi bir rekabet içinde. Taraftarları da böyle. Çok ateşli bir seyircisi var ve Partizan takımı denilince ilk gelen akla bu oluyor. Kendi liginde 20 kez şampiyonluğa uzanan Partizan ekibi 1966'da Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nda final oynamıştı. 1964'de aynı kupada çeyrek final oynayan ekip, 1989'da yine aynı başarıyı gösterirkeni, dört kez UEFA Kupası'nda son 16'ya kalma başarısı gösterdi. UEFA'ya göre Partizan Ajax'tan sonra Avrupa'da -genç futbolcu yetiştirme- konusunda en iyi ikinci takım. Bir başkan ünvanları ise bu. Partizan takımında dikkat çeken oyuncular ise forvette Lamine Diarra, orta sahada Juca, defansta Nenad Djordjevic, orta sahada Moreira, genç orta saha oyuncusu Zoran Tosic olarak gözüküyor.


KADROSU


1 Kaleci Darko Bozovic 2 Defans Milivoje Cirkovic 3 Defans Ivan Stevanovic 4 Defans Nenad Dordevic 5 Orta saha Ljubomir Fejsa 6 Defans Alexis N'Gambi 7 Orta saha Nenad Brnovic 8 Orta saha Juca 9 Forvet Milan Peric 10 Orta saha Moreira 11 Orta saha Zoran Tošic 12 Forvet Veljko Paunovic 13 Defans Marko Jovanovic 14 Orta saha Dorde Lazic 15 Defans Vladimir Brankovic - 16 Defans Risto Lakic 17 Forvet Miloš Bogunovic 18 Defans Aleksandar Lazevski 20 Orta saha Radosav Petrovic 21 Defans Milovan Sikimic 22 Orta saha Adem Ljajic 23 Orta saha Kamel Zaiem 24 Defans Srda Knezevic 26 Forvet Lamine Diarra 27 Kaleci Mladen Bozovic 28 Defans Aleksandar Miljkovic 29 Forvet Nenad Marinkovic 30 Kaleci Aleksandar Radosavljevic 37 Defans Ivan Obradovic 88 Forvet Dragan Cadikovski

3 Haziran 2008 Salı

Aziz Yıldırım, kimi istiyor?

FATİH TEKKE: Trabzonspor'dan Zenit'e giden Fatih, iki sezon da yeterli forma şansı bulamadı ve UEFA Kupası finalinin ardından takımdan ayrılmak istediğini söyledi. Almanya'dan birkaç takımın istediği belirtilen golcü futbolcuyu Zenit, Kezman ile takas etmeye hazır. Ancak Fenerbahçe takasa sıcak bakmıyor. Devre arasında sarı lacivertliler, Tekke için 7 milyon euroyu gözden çıkarmış, ancak sonuç alamamıştı. Tekke'nin kabul etmesi, Fenerbahçe'nin de Zenit ile bonservis konusunda anlaşması halinde bu transfer olabilir.HALİL ALTINTOP: Milli Takım kadrosundan çıkarılmanın şokunu yaşayan Halil Altıntop, bu sezon Schalke taraftarıyla sorun yaşayan bir isim. Birçok maçta taraftarın tepkisine maruz kalan Halil'in sözleşmesi 2010 yılında sona eriyor. Ancak yeni bir takım kurmak isteyen Schalke onu gözden çıkarabilir. Schalke'nin bu isteğinden dolayı Aziz Yıldırım'ın kastettiği ismin Halil olması yüksek bir ihtimal.NİHAT KAHVECİ: Hiç şüphe yok ki Aziz Yıldırım'a bugün "Yurt dışındaki Türk forvetlerden kimi istersin?" diye sorsanız doğrudan Nihat'ın ismini verri. La Liga'da attığı 18 golle Villarreal'i Şampiyonlar Ligi'ne taşıyan Milli yıldızımız Nihat Kahveci, sarı lacivertlilerin en çok istediği isimlerin başında geliyor. Ancak İspanya'nın sarı lacivertli ekibinin Nihat'ı satmak istememesi transferin önündeki en büyük engel durumunda. Ayrıca Avrupa'da müthiş bir grafik yakalayan Nihat'ın da Türkiye'ye dönmeye hiç niyeti yok. İspanya'da mutlu olduğunu söyleyen Nihat en az birkaç yıl daha yurt dışında forma giymek istiyor. Dolayısıyla bu transferin gerçekleşmesi çok büyük bir sürpriz olur. HASAN KABZE: Geçen sezon başında Galatasaray'dan Rubin Kazan'a 1 milyon euro bonservis bedeliyle transfer olan Hasan Kabze'nin 2010 yılına kadar sözleşmesi bulunuyor. Geçen sezon attığı goller ile Rubin'i ligde tutmayı başaran Hasan Kabze için Rubin Kazan'ın 5 milyon Euro civarında (Galatasaray'a ödediğinin 5 katı) bir bonservis ücreti isteyebileceği ifade ediliyor. Fenerbahçe'nin bu kadar yüksek bir bonservis ödemesi muhtemel görünmüyor. MEVLÜT ERDİNÇ: Sochaux formasıyla yakaladığı müthiş çıkışı Milli Takımın hazırlık kampında da devam ettiren Mevlüt, birçok takımın gözdesi durumunda. Beşiktaş'ın da istediği genç yıldız için Fransızların istediği bsonservis bedili 4 milyon Euro. Mevlüt'ün sözleşmesi 2012'de sona eriyor. Fatih ve Halil'e oranla bu transferin gerçekleşme oranı daha düşük görünüyor.

1 Mayıs 2008 Perşembe

Aziz Yıldırım sıkıntılı


Sıfır çekme riski varFenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, stresli günler yaşıyor. Bir yanda futbol takımının Galatasaray ve Sivasspor’la giriştiği şampiyonluk yarışı, diğer yanda basketbol ve voleybolda hem erkek, hem de bayanların verdiği kupa mücadelesinin heyecanı, Aziz Başkan’ı epey terleteceğe benziyor. Sezona 3 kupa hedefiyle başlayan, ancak ‘sıfır çekme’ olasılığının da yüksek olduğu futbol takımının Ali Sami Yen’de yenilerek avantajı Galatasaray’a kaptırması, gözleri mecburiyetten Sivas’taki maça çevirdi.


İspanyol&Rus kancası


Başkan Yıldırım, kulübün amiral gemisi futbolda mutlaka şampiyonluk istiyor. Kaldı ki, sorunlar bununla da bitmiyor. Sözleşmesi bitecek Aurelio, Semih, Önder ve Serdar Kulbilge’ye İspanyol ve Rus kulüplerinden gelen ciddi teklifler de söz konusu. Kulüpten, pek çok futbolcu için teklifler geldiği, ancak satma niyetleri olmadığı açıklamaları yapılıyor, ama sorun sözleşmesi biten isimlerde. Çünkü dördü de, bonservis bedelsiz gidebilecek durumda. İşte Yıldırım’ı da en çok bu düşündürüyor.

25 Nisan 2008 Cuma

İşte Zico'nun derbideki muhtemel 11'i

Taşlar yerli yerine oturacak

Galatasaray ile Fenerbahçe arasında pazar akşamı gerçekleşecek yılın buluşmasına iki gün kala teknik adamların sahaya süreceği kadrolar da şekillenmeye başladı. Fenerbahçe’de Zico, son haftalardaki tercihini bir kenara bırakıp, taşları yerli yerine oturtma hazırlığında... Son maçlarda solda oynattığı Deivid’i yeniden sağ kanada, Gökhan’ın önüne almayı planlayan Brezilyalı hoca, Colin Kazım’ı yedek kulübesine çekecek. Cezasını tamamlayan Vederson ile Uğur ikilisi de solda görev alacak.

Maldonado kulübe yolcusu

Arthur Zico, son antrenmanlarda talihsiz bir sakatlık olmadığı takdirde Galatasaray derbisinde sahaya Volkan Demirel-Gökhan Gönül, Lugano, Edu, Vederson-Deivid, Aurelio, Selçuk, Uğur Boral-Alex-Kezman 11’iyle çıkacak. Maldonado, sakatlığı geçmesine karşın yedek soyunacak. Aynı şekilde oynatılıp oynatılmaması konusunda sürekli spekülasyonlar çıkartılan Semih Şentürk de, bir kez daha kenarda oturacak ve oyunun ilerleyen bölümlerinde hocasının kendisine şans vermesini bekleyecek.

FB TV’de konuştu

FB TV’de yayınlanan “Zico ile Teknik Analiz” programında konuşan Brezilyalı hoca burada da derbi maçla ilgili açıklamalarda bulundu. Feldkamp’ın görevinden ayrılmasının, kendilerine hiçbir şekilde avantaj oluşturmadığını belirten Zico, “Onların da başında takım adına karar verebilecek kişiler var. Şu ana kadar söyleyebileceğimiz tek avantajımız, sadece bir gol önde olmamız. Beraberliği de avantaj olarak görmüyorum. Ayrıca bu maç şampiyonu belirlemeyecek” dedi.

Kezman'a özel terapi

Ankaraspor maçında penaltı kaçırınca beraberliğin sorumlusu ilan edilen Fenerbahçeli futbolcu Mateja Kezman, Denizlispor karşılaşmasında harika bir gole imza atınca camiaya kendini affettirdi. Denizlispor ağlarını havalandırdığı dakikaya kadar saç baş yolduran işler yapan Kezman, golün akabinde yere kapaklanıp bir nevi özür dilemişti. Sarı-Lacivertli taraftarların tezahüratlarıyla adeta terapiye aldığı Kezman'a bu maçın ardından takım arkadaşlarının da çok büyük destek verdiği ortaya çıktı. Samandıra Tesisleri'nde tecrübeli forvet ile yakından ilgilenen Fenerbahçeli oyuncuların Galatasaray maçı için ona olan inançlarını ifade ettikleri öğrenildi. Hatta Kezman'ın morali iyi olsun diye herkesin etrafında dört dolandığı bildirildi. Geçen yıl ligin 31. haftasında Fenerbahçe'nin zirvenin ortaklarından Beşiktaş'ı, İnönü Stadı'nda 1-0 mağlup ettiği maçta takımına üç puan kazandıran o golü atan ve F.Bahçe'nin hedefine doğru koşmasını sağlayan Sırp golcü, Galatasaray derbisinde de etkin rol almak istiyor. Süper Lig'in 2. yarısında üst üste attığı gollerle eski günlerine dönüş sinyalleri veren Kezman, bir süredir suskunluğa bürünmüştü. Geçtiğimiz hafta sonu Denizlispor maçında gol perdesini açan Sırp yıldızın, yakın çevresine Ali Sami Yen'de şampiyonu belirleyecek derbide tıpkı Beşiktaş'ı yıktığı gibi Galatasaray'ı da boş geçmeyeceğini söylediği belirtildi.

Gökhan'ın hedefi gönülleri fethetmek!

Fenerbahçe'nin Türkiye Kupası çeyrek final rövaş maçında Galatasaray'a 2-1 yenildiği ve çeyrek asırdan bu yana sonunu getiremediği kupaya bir kez daha veda ettiği mücadelede Gökhan Gönül başarılı performansıyla alkış toplamıştı. Ev sahibi ekibin sol kanadını çökerten Gökhan'ın birkaç futbolcuyu çalımlayıp attığı gol hâlâ hafızalardaki yerini koruyor. Maç 1-1 devam ederken hakem Cüneyt Çakır'ın vakit geçirdiğine hükmedip Gökhan'ı ikinci sarıdan atması ise en az F.Bahçeliler kadar G.Saraylıları da şaşırtmıştı. Bu maçı hiç unutamadığını dile getiren Gökhan, final niteliğindeki derbi maçta kupadakinden çok daha iyi bir futbol sergileyeceğini ve deplasmandan istedikleri sonucu alacaklarını ifade etti

24 Nisan 2008 Perşembe

Van Hooijdonk'tan derbi yorumu


Pierre van Hooijdonk


Ali Sami Yen’de pazar günü oynanacak maçta şampiyonluk düğümü büyük ölçüde çözülecektir. Çünkü hem Galatasaray hem Fenerbahçe evinde kolay kolay teslim olmuyor. Bu da demektir ki, galip gelen takımın kalan iki maçının birinden beraberlikle ayrılma lüksü bulunuyor. İki ekip de böyle bir avantaj yakaladığında bu hakkını Fenerbahçe; Trabzonspor maçında, Galatasaray da Sivasspor deplasmanında kullanacaktır. İki devin de bu zorlu kapışmada eşit şansa sahip olduğunu düşünüyorum. Çünkü hem Fenerbahçe hem de Galatasaray Süper Lig’de şu anda aynı puana sahipler.


‘90 dakika inanılmaz baskı oluyor’


Ancak Galatasaray ev sahibi taraf olmasının verdiği avantajla biraz daha önde gibi gözüküyor. Benim bu derbilerde oyuncu olarak en çok keyif aldığım nokta, 90 dakikanın inanılmaz bir baskı altında geçmesiydi. Bu tabi ki, yine tekrarlanacaktır. Bu iki ezeli rakibin, Türkiye’de böylesine büyük birer camia olmalarının ana sebeplerinden biri de budur sanırım. Galatasaray ve Fenerbahçe forması giyen futbolcular da bu baskı altında oynamayı kaldırabildikleri için oradalar zaten. Mesela Sivasspor için bunu söyleyemeyiz. Ancak onların bu sezon ortaya koydukları başarı ve geldikleri nokta inanılmaz. Sivasspor’u bir futbolsever olarak kutluyorum. Tekrar derbiye dönersek, iki takımın da her an sonucu değiştirebilecek çok kaliteli yıldızları var. “Derbilerin favorisi olmaz” lafı çok önemli bir tespittir. Ancak pazar günü takım olarak iyi mücadele eden taraf zorlu maçtan zaferle çıkar.

Zico, tavan yaptı

UEFA’dan elenmişti

Fenerbahçe'de ikinci sezonun yaşayan teknik direktör Arthur Zico, bir önceki yıla göre, müthiş bir gelişim gösterdi. Daum’dan sonra göreve gelen Brezilyalı hoca, ilk sezonunda Dinamo Kiev’e elenip, Şampiyonlar Ligi’ne katılamazken, gruptan çıkmasına karşın, UEFA Kupası’na 3. turda veda etti. Tecrübeli teknik adam, sezonu ise mutlu bir şekilde Süper Lig şampiyonu olarak tamamladı. Zico yönetimindeki Fenerbahçe, 34 maçlık maratonu 70 puanla tamamlayıp, taraftarını sevince boğdu.

11 gol fazla attı

Zico'lu Fenerbahçe, bu sezon kendisini iki cephede de geliştirdi. Şampiyonlar Ligi’ne katılıp, gruptan ikinci olarak çıkan Kanarya, ardından Sevilla gibi bir ekibi safdışı bıraktı, çeyrek finalde Chelsea’ye elenip, tarihindeki en büyük başarıya imza attı. Tüm eleştirilere karşın Sarı-Lacivertli ekip, ligde de başarılı sonuçlar imza attı. Kanarya, bitime 3 hafta kala, geçen sezonun sonunda elde ettiği 70 puana ulaştı, golcülükte de bir önce yıla göre şu anda 11 gol fazla kaydetti.

21 Nisan 2008 Pazartesi

Kanarya, Baptista için Sevilla ile yarışıyor


'Çalışmalar başladı’

Fenerbahçeli birçok oyuncunun yanısıra teknik direktör Zico’nun da menaceri olan Juan Figer’in aniden İstanbul’a gelişi, Real Madrid’in yıldızı Baptista’nın transferi için yöneticilerle görüştüğü yorumlarına yol açarken, Avrupa’dan gelen bir haber, bu yorumları doğrular nitelikteydi. Avrupa’nın popüler futbol sitelerinden www.triballfootbal.com’da bu konuda çıkan haberde, Kanarya’nın, Real Madrid’in Brezilyalı oyuncusu Baptispa’yı kadrosuna katabilmek için çalışmalara başladığı ileri sürüldü.


Real Madrid bırakıyor


Haberde, eski takımı Sevilla’nın da yıldız oyuncuyu geri istediği, bu yüzden Devler Ligi’nde elendiği Fenerbahçe ile büyük bir yarışa gireceği kaydedildi. Haberde, Zico ve Real Madrid’den takım arkadaşı Roberto Carlos’un, Baptista’yı İstanbul’a getirmek için harekete geçtikleri dile getirildi. Bu arada As Gazetesi, Real’in, 26 yaşındaki oyuncunun başka bir takıma gitmesine sıcak baktığını yazdı. As, menacer Figer’in İstanbul’a gitmesini, “Transfere zemin hazırlanıyor” şeklinde yorumladı.

F.Bahçe yönetiminden prim dopingi

Fenerbahçe, Galatasaray ile pazar günü oynayacağı derbiye kadar olağanüstü hal ilan etti.Yöneticiler, Denizlispor maçından önce olduğu gibi hafta boyu oyuncularla yakından ilgilenip, Samandıra’da toplantılar yapacak. Derbi için özel önlemler alacak olan yönetime, taratarlar da katılacak. Karşılaşma öncesi oyuncuları motive etmek için çeşitli etkinlikler düzenlenecek, takıma destek verilecek. Fenerbahçe Yönetimi, Ali Sami Yen’deki karşılaşmanın galibiyetle kapatılması halinde futbolculara sadece bu maç için 1,5 milyon dolar prim dağıtma kararı aldı. Beşiktaş derbisinde alınan üç puanın ardından toplam 1 milyon 250 bin dolar dağıtan yönetim, şampiyonluk halinde de ekstra prim sözü verdi.Teknik Direktör Zico da oyuncuları ile hafta içinde yapacağı toplantılarda şampiyonluk için Galatasaray maçının önemini anlatacak, futbolcularını motive etmeye çalışacak. Brezilyalı hoca, oyuncuları ile bire bir görüşmeler de gerçekleştirip, herkesi maça özel hazırlayacak.

Biletlere büyük talep

Fenerbahçeli taraftarlar da Samandıra Tesisleri’nden takımı Ali Sami Yen’e büyük bir törenle uğurlamak için şimdiden kolları sıvadı. Ayrıca maçın biletleri için kulübe dünden itibaren büyük talepler yağmaya başladı.

19 Nisan 2008 Cumartesi

Fenerbahçe Kanoute'nin peşinde


Yeni sezon için bir orta saha ve bir forvet transfer etmeyi planlayan Fenerbahçe, golcü ihtiyacını karşılamak için rotayı Sevilla'nın yıldızı Kanoute'ye çevirdi. Hatta bu konuda sarı-lacivertli kulübün Malili yıldızla anlaştığı iddiaları ortaya atıldı. Bunun üzerine, direkt Sevilla kulübünü arayıp, Kanoute transferini sorduk. İspanyol kulübünün yöneticileri, sarı-lacivertlilerin golcü yıldız için transfer teklifi yaptığını doğruladılar ancak Kanoute'nin satılmasıyla ya da hangi kulübe verilmesiyle ilgili kesin kararlarını vermediklerini de belirttiler.

TOTTENHAM DA TALİP OLDU

Sevillalı yetkililer, Kanoute'yi İngiltere'nin Tottenham takımının da istediğini belirterek, "Teklifleri değerlendirdikten sonra, futbolcumuzla da görüşerek karar vereceğiz" açıklamasını yaptılar. Sevilla formasıyla üç sezonda 131 maçta oynayıp 66 gol atan 31 yaşındaki oyuncu, eski takımı Tottenham'a geçmişte yaşadığı sorunlar nedeniyle gitmek istemiyor. Müslüman olan tecrübeli golcünün kariyerini müslüman bir ülkede sürdürmek istediği ve teknik direktör Del Nido ile ilk 11 konusunda anlaşamadığı için Fenerbahçe'nin teklifine sıcak baktığı belirtiliyor.

Kezman'dan veda mektubu

Kezman'ın duygu yüklü satırlarda şu ifadelere yer verdiği öğrenildi: “Burada çok güzel günlerim geçti. Beni kazanmak için elinizden geleni yaptınız. Herkese bana gösterdiği anlayış ve destek için teşekkür ederim.”Fenerbahçe'nin, geldiği günden bu yana sürekli tartışılan, yıldızı Kezman'ın sezon sonunda takımdan ayrılmaya karar verdiği öğrenildi. Yaşadığı sorunlar nedeniyle daha önce Türkiye'den ayrılmayı düşünen ancak başkan Aziz Yıldırım'ın desteğiyle takımda kalan Sırp golcünün, bu kez sarı-lacivertli kulüple yollarına ayırmakta kararlı olduğu belirtildi. Kezman'ın sezon sonunda vermek üzere başkan Yıldırım ve takım arkadaşlarına yönelik veda mektubu yazdığı belirtildi.
HERKESE TEŞEKKÜR
Sırp golcünün, yazdığı mektubu yılın son maçından sonra Başkan Yıldırım ve takım arkadaşlarına dağıtacağı ifade edildi. Kezman'ın sır gibi sakladığı mektubunda “Burada çok güzel günlerim geçti. Bana hep destek verdiniz. Beni kazanmak için elinizden geleni yaptınız. Aldığım bu ayrılık kararı tamamen kendimle alakalı. Bu yüzden herkese bana gösterdiği anlayış ve destek için teşekkür ederim” ifadelerine yer verdiği kaydedildi.

16 Nisan 2008 Çarşamba

Kanarya, devler arasına girdi


M. United birinciŞampiyonlar Ligi’ne çeyrek finalde veda eden Fenerbahçe, Avrupa’nın en başarılı 100 kulübü arasında 13. sırayı aldı. european-football-statistics.co.uk isimli futbol sitesinde yer alan habere göre, İngiltere’nin Manchester United takımı, 127,43 puanla Avrupa’nın zirvesine kurulurken, Liverpool 118.77 puanla ikinci, İspanyol devi Barcelona 117,58 puanla üçüncü oldu. Değerlendirmede, kulüplerin Avrupa ve kendi liglerindeki maçlarda ortaya koyduğu performans göz önüne alındı.


Galatasaray 38.


Kanarya'yı Devler Ligi Çeyrek Finali’nde safdışı bırakan İngiltere’nin Chelsea ekibi, 114.32 puanla dördüncü sırada yer bulurken, Arsenal beşinci, Rusya’nın Zenith takımı altıncı oldu. 97,59 puan toplayıp, 13. sırayı alan Fenerbahçe, birçok ünlü kulübü geride bıraktı. Bu kulüpler arasında Real Madrid, Atletico Madrid, Villarreal, Fiorentina, PSV var. Ülkemizden Galatasaray 69,36 puanla 38, Beşiktaş 66,87’yle 40, Kayserispor ise 40,12 puanla 100. sırada yer aldı.

Fener'den David Villa atağı

Menajerler bugüne kadar birçok yıldızı Fenerbahçe'ye önerirken, son teklif edilen isim büyük yankı uyandıracak türdendi. Fenerbahçe'ye, İspanya'ın son yıllarda yetiştirdiği en klas isimlerden biri olan David Villa teklif edildi. Menajerler göre, 27 yaşındaki bu futbolcu, Fenerbahçe'ye gelmeye sıcak baktığına ilişkin önemli mesajlar verdi.Aurelio+para formülü Özellikle Roberto Carlos'un Real Madrid'den Fenerbahçe'ye gelmesi ve ardından sarı-lacivertli ekibin Şampiyonlar Ligi'nde Sevilla'yı eleyip, Chelsea ile çeyrek final oynamasının David Villa'yı çok etkilediği belirtildi. Bu transferin gerçekleşmesinde Aurelio'nun önemli rol oynayabileceği kaydedildi. Uzun süredir Aurelio'nun peşinde olan Valencia'nın, bu futbolcuyu mutlak almak istediği ve David Villa'ya karşılık Aurelio + para önerisine sıcak bakabileceği vurgulandı.

R.Madrid'den Carlos'a büyük onur

Di Stefano unutulmazFenerbahçe'nin Brezilyalı yıldızı Roberto Carlos’a İspanya’dan büyük onur. Tam 11 yıl Real Madrid forması giyen Sambacı, kulüp tarihinin en iyi 4. futbolcusu unvanına layık görüldü. Kuruluşunun 106. yılı dolayısıyla, 6 Mart’ta ‘Kulüp tarihinin en iyi futbolcuları’ konulu bir anket başlatan Real Madrid, dünyanın 4 bir yanından 50 binden fazla taraftarın katıldığı anketin sona erdiğini duyurdu. Ankette, 2000 yılından bu yana kulübün onursal başkanı olan Alfredo Di Stefano’nun birinci sırayı aldığı açıklandı.Zidane ikinci sırada1953-64 yılları arasında Real Madrid formasıyla çıktığı 510 maçta 418 gole imza koyan, Real Madrid’in 8 lig ve 5 Avrupa Kupası kazanmasında büyük pay sahibi olan Stefano’nun ardından Fransız Zinedine Zidane ikinci olurken, Raul Gonzalez üçüncülüğe layık görüldü. Roberto Carlos’tan sonra gelen isim ise, Real Madrid Stadı’na ismi verilen Santiago Bernabeou oldu. Kulübün yaptığı açıklamaya göre İker Casillas 6, Fernando Hierro 7, Emilio Butragueno 8, Ferenc Puskas 9 ve Hugo Sanchez 10. sırada yer buldu

14 Nisan 2008 Pazartesi

Eto'o için Carlos taktiği


Önümüzdeki yıl daha güçlü bir kadro kurmak için kolları sıvayan F.Bahçe, ilk olarak Barcelona'lı Samuel Eto'o'nun transferini gerçekleştirmek istiyor. Barcelona'da çok iyi şartlarda yaşayan Kamerunlu golcü'ye ilk olarak İstanbul'a geldiğinde de aynı şartlar ve koşullarla karşılaşacağının mesajları gönderiliyor. Fenerbahçe Yönetimi, menajer Dino Pasalic vasıtasıyla Eto'o'ya, Roberto Carlos'un İstanbul'a gelişini ve buradaki yaşamını anlatan bir kaset iletti.

FENERAHÇE'Yİ SORUYOR

Taraftarların Carlos'a olan ilgisi, imza töreni ve F.Bahçe'nin Avrupa maçlarının görüntülerinin yer aldığı kasetle Kamerunlu yıldızı İstanbul'da neyin beklediği anlatıldı. Bu arada Eto'o da F.Bahçe hakkında bilgi toplamaya devam ediyor. Kamerunlu starın, Dino Pasalic'le Sarı-Lacivertli kulüp hakkında konuştuğu ve kafasındaki soru işaretlerini gidermeye çalıştığı ifade edildi. Eto'o, İspanyol medyasının sorularını ise yanıtsız bırakıyor.

Basın, Fenerbahçe'nin beraberliğini yorumladı

GÜRCAN BİLGİÇ: GERİ DÖN ALEX (SABAH)

Bu sıkıntılı futbolun teşhisi çok önceler konuldu da, tedavisi bir türlü bulunamıyor. Virüsün adı; "Nasıl olsa kazanırız." Büyük beklentilerin kadrosuna bunu bulaştıran aslında Alex. Öyle bir sezon geçirdi ki, diğer 10 kişiye gerek kalmadan F.Bahçe tıkır tıkır kazandı. Taktik veya stratejik hamleler bile gerekmiyordu. Alex bir parlıyor, işleri bitiriyordu. Dolayısı ile sendrom takıma, "Alex şimdi bir şeyler yapar" diye bulaştı. Baktılar ki, hep haklılar kronik bir hal aldı ve özel seçilmiş maçlar haricinde varlığını korudu. Konya ve Kasımpaşa maçlarının ardından Kayserispor virajı da çözüm üretmedi. Dün bir anda her şey tersine döndü. Yanlışı doğruya çeviren formülü uzatmanın uzatması geçersiz kıldı. * MAÇTAN KARELERAli Sami Yen'deki final için günleri sayarken, Fenerbahçeliler Alex'in içindeki ateşin tekrar yanması için dua etmeliler. Kopya maçlar seyrederken, zirvede kalmak için gereken kudret onda saklı çünkü.

AHMET ÇAKAR: DÖNÜM NOKTASI (SABAH)Eğer F.Bahçe sezon sonunda şampiyonluğu kaybedecekse bu şampiyonluk dün gece son 5 dakika içinde gitti. Aslında son dakikalarda hakem penaltıyı verip, Kezman topun başına gelirken bir çok kişi şunu düşünüyordu: "F.Bahçe güle oynaya, kendini fazla sıkmadan, çok da iyi oynamadan bir maç mı kazanıyordu ve şampiyonluk yarışında önemli bir engel daha mı geçiliyordu?" Çünkü Chelsea maçının yorgunluğu ve konsantrasyon eksikliği maç boyu neredeyse tüm futbolcularda hissedildi. Kezman topun başına geldi, vurdu, auta gitti. Sanki kader ağlarını örüyor gibiydi. Bu sefer uzatmanın da uzatmasında, tıpkı geçen haftaki Semih'in golü gibi bir son saniye golü geliverdi. İşte belki de F.Bahçe için o kaçan penaltı sonrası gelen son saniye golü ligin sonu için çok ağır bir bedel olabilir. Yenilen goller skandal. İlk gol önce Deivid sonra da Vederson'un hatasından geldi. İkinci golde de F.Bahçe savunması o kadar geriye yaslandı ki, beraberliğe adeta davetiye çıkardılar.

SELÇUK YULA: OLACAK ŞEY DEĞİL (FOTOMAÇ)

Futbol ciddi iştir... Asla futbolla kafa yapılmaz. İşte dün akşam bu gerçeği Ankara'da bir kez daha yaşamış olduk. Zaten kötü oynadığın maçta hasbelkader 2-1 öne geçmişsin, son dakikalarda bir penaltı kazanıyorsun. Alex gelecek golünü atacak ve maç da orada bitecek. Ama o da ne? Seyirciler "Kezman, Kezman" diye bağırıyor. Kezman da penaltı noktasına gidiyor. Alex de büyük bir amatörlük yapıp topu Kezman'a veriyor. Sırp forvet de topu dışarıya gönderiyor. Son saniyede yenilen golle de Fenerbahçe çok önemli iki puanı başkentte bırakıyor. Alex yediği tekmelerden ayakta kaldığı müddetçe bir şeyler yapmaya çalıştı. Zaten golün birini atan, diğerinin de asistini yapan adamdı. Ama penaltıda yaptığı hata affedilir gibi değil, o ayrı.Sevgili Zico sen, sana doğru yolu göstermeye çalışanları bırakıp, yanlış yola gitmeni isteyenlerin yanında yer aldın. Bu yüzden Fenerbahçe'nin kan kaybettiğini görmüyor musun? Bir an önce futbola geri dönmen dileğiyle...

MURAT ZORLU: SAĞLIK OLSUN (FOTOMAÇ)

Fenerbahçe son dakikaları büyük heyecan içinde geçen karşılaşmada iki puan bıraktı. Geçen hafta Kayseri karşısında atılan golün uzatmalar bittikten 9 saniye sonra gelmesini saatlarca tartışanlar, bu kez yaklaşık 50 saniye sonra olmasına bakalım ne diyecekler?Semih, tıpkı Chelsea maçında olduğu gibi bu maçta da fazla etkili olamadı. Sezon boyunca müthiş göklere çıkarılması ne kadar yanlışdıysa bugün de bu kadar eleştirilmesi yanlış. Semih iyi bir futbolcu. Ama Avrupa'da yüksek hedefleri olan bir Fenerbahçe'nin banko santrforu tabii ki değil. Gelelim Kezman'a... Kaçırdığı penaltı, Alex'e veremediği pas ve son saniyelerde mutlak bir gol pozisyonunda ofsayta düşüp kesmesi maçın çoktan koparılmasını engelledi. Zaten maça girdiğinde yüzündeki ifadeden ne kadar moralsiz olduğu görünüyordu. Aslında Fenerbahçe'nin kaybı o kadar da büyük değil. Ali Sami Yen'de en az bir beraberliğe ihtiyacı vardı. Yine bir beraberlik ve diğer maçlarını kazanması şampiyonluğu yakalaması anlamına gelecektir. Sonuçta Fenerbahçe şampiyon olamazsa dahi bu sezon belki de tarihinde ilk defa taraftarı tarafından bağrına basılacaktır.

NECATİ BİLGİÇ: KEZMAN VE DEİVİD (FOTOMAÇ)

F.Bahçe, Ankara'da şampiyonluk yolunda önemli iki puan kaybetti. Bu sonuçta 4 kişinin önemli rolü vardı. Önce Deivid; son haftalardaki kötü futbolunu Ankara'da da sürdürdü ve oyunun başında Alex'in golüyle öne geçen takımının berabere düşmesine neden oldu. Vederson'un şanslı golüyle sarı-lacivertliler, 2-1 öne geçtikten sonra Semih'in yerine oyuna giren Kezman, takımına penaltı kazandırdı ama berbat bir şutla topu tribünlere gönderdi. Bundan sonra 94. dakikada bir serbest vuruşta Uğur'un kontratağa kalktığı sırada gole giden Kezman kendi sahasından çıktığı halde yardımcı hakemin hatalı ofsayt bayrağıyla bir gollük atağı kesilen F.Bahçe, 4 dakika uzatılan maçın 94. dakikanın 47. saniyesinde Mehmet'in karambol golüyle beraberliği razı oldu. Ve sonuncu hatalı kişi ise teknik direktör Zico'ydu. Bu kadar büyük yanlışlar yapan ve devamlı toplar kaptırarak kalesini tehlikeye düşüren, hep Alex'e pas vermeye çalışan Deivid'i 95 dakika oyunda tutmasının yanında penaltı atışının Alex tarafından yapılması gerektiği konusunda futbolcularını eğitmemiş olmasıydı.

CAN BARTU: PENALTI (HÜRRİYET)

Eğer sezon sonunda iş bu iki puanda düğümlenirse bunda baş rolü oynayan Kezman ve ona o penaltıyı kullandırandır. Kezman oyuna girdikten kısa süre sonra, kaleye gitmesi gerekirken, terse gitti. Yanlış bir hareketti yaptı. Sonra döndü, top o anda kendisini kontrol edip durdurmak isteyen Risp'in eline çarptı. Penaltı mı, derseniz bana göre çarpma. Ama hakem penaltı dedi. Peki o Kezman penaltı için topun arkasına neden geçer? Takımın bir penaltıcısı vardır, ne olursa olsun o atar. Fenerbahçe'nin penaltıcısı Alex ise, onun atması gerekirdi.Bir sözüm de Emre için. Emre milli takımın da oyuncusu. Rakiplerine sürekli çift ayakla dalıyor. Hem kendini hem rakibini ciddi biçimde sakatlayabilir. Onun bu dalışlarını gören akıllı bir futbolcu basarsa, kendi ayakları kırılır.

ALTAN TANRIKULU: PENALTICI (HÜRRİYET)

Fenerbahçe de çok zorlu bir Şampiyonlar Ligi maçı sonrası Ankaraspor karşısına çıkıyor. Ankaraspor'un ilginç bir özelliği var. Susiç takımı hücum oynatmayı seviyor. Yani Zico'yu açmaza götürecek yollar yerine kazanmak için oynuyor. De Nigris, Tita, Mehmet Yılmaz gibi hücum adamlarıyla sahaya çıkıyor.Kezman'a moralini düzeltmek için penaltıyı attırtmak Alex'in fikri olabilir. Ama bu kritik tercih çok önemli puanları da beraberinde götürdü. Zico bu geniş kadrodan daha iyi yararlanmalı. Kritik anlarda oyuncu değişikliklerinde doğru hamleler yapıyor. Ama takımı sahaya çıkartırken enerjisi yüksek oyuncularından daha fazla yararlanabilirdi. Tıpkı Volkan'ın yerine Serdar'ı oynattığı gibi.

MUSTAFA DENİZLİ: NEDEN, NİÇİN? (MİLLİYET)

Fenerbahçe'de, Zico'yu anlamak hakikaten mümkün değil. Sıfır sorunlu bir takımda iki tane problemli adam yaratıyor. Biri Semih, diğeri Kezman. Maçların sonradan girip, kurtarıcısı olan devamlı gündemde kalan, takımıyla ilgili her konuşmanın içinde bulunan Semih inanıyorum ki, bu uygulamadan belki ruhen memnundur, ancak mantık olarak memnun olacağını zannetmiyorum. Çünkü sonradan oyuna girip hiç tartışılmayan Semih, oyuna başladığı 90 dakikalarda hep tartışılıyor. Neticede Fenerbahçe kazanabileceği bir maçtan puan kaybıyla ayrıldı. Şimdi gündemimiz Fenerbahçe'nin yediği ikinci gol. Oyunun uzatma süresi de bittikten sonra meydan artık konuşmacılara kalır. Biz de bir hafta onları hem dinleriz, hem okuruz, hem de izleriz.
RIDVAN DİLMEN: İKRAMIN SONU (MİLLİYET)

Fenerbahçe, Chelsea kadrosu ile çıktı sahaya. Hiçbir değişiklik yapılmamıştı. Aslında maç boyunca takım doğru oynadı. Çünkü hem fiziksel, hem de psikolojik açıdan zor bir maçtan gelmişlerdi. Dolayısıyla ekonomik oynayarak oyunu bitirmeye çalıştılar.Nedenini çözemediğim bir kararla kazanılan penaltıyı Alex dururken Kezman kullandı ve topu auta attı. Zico ve Alex'in bu ikramı işleri zora soktu.Fenerbahçe takımının en büyük problemi Deivid'in kaybettiği toplardı. Maldonado, takımı ya öne götürür, ya arkaya yaslar. Oyun galibiyetle devam ederken Edu ve Lugano'nun içine dalıyor, öne geçmek için çaba sarfedildiğinde takımı öne doğru taşıyor. Fiziği arkadaşlarının gerisinde. Bunu da basit oynayarak çözmek istiyor.

12 Nisan 2008 Cumartesi

Fenerbahçe Gomis'in peşinde


Fransa’da top koşturan ve geleceğin yıldızı gözü ile bakılan bu oyuncuyu transfer listesine alan sarı-lacivertli kulüp, bir çok ünlü takımın peşinde olduğu Gomis’i renklerine bağlayıp hem iyi bir yatırım yapmak, hem de kadrosunu güçlendirmek istiyor. Birçok ünlü oyuncu ile ilgilenen ve santrfor konusunda iyi bir seçim yapmak için acele etmeyen Fenerbahçe, dünya yıldızları ile temaslarını sıcak tutarken, Gomis’e Teknik Direktör Zico’nun da onay verdiği ve bu transfere yeşil ışık yaktığı öğrenildi

11 Nisan 2008 Cuma

Ronaldinho ve Eto'o'nun parası Ülker'den


Sezon sonunda bir transfer bombası patlatması beklenen Fenerbahçe, iki bomba birden patlatmak üzere harekete geçti. Chelsea maçı sonrası asbaşkan Neşet Yalçın’la birlikte önce Zürih’e; oradan da İspanya’ya geçen başkan Aziz Yıldırım’ın Barcelona’nın dünya çapında iki yıldızı Ronaldinho ve Eto’o için görüşmeler yaptığı bildirildi. Katalan kulübü adına masaya oturan teknik sekreter Beguiristain ve asbaşkan Ingla; Yıldırım’ın isteği üzerine basına açıklama yapmayacaklarını söylediler. F.Bahçe’nin teklifini alan Barcelonalı yöneticiler, yönetim kurulunda değerlendireceklerini söylediler. Ronaldinho 18 milyon euro karşılığında serbest kalıyor. Sambacıya yıllık net 6 milyon euro; bonservisi 15 milyon euro olan Eto’o’ya ise 5 milyon euro teklif edildiği öğrenildi.


REKLAM HAKLARI ÜLKER’İN


Menajer masrafları dahil ilk etapta gereken para 40 milyon euro. Bu paranın finansörünün ise kısa süre önce uluslararası çikolata markası Godiva’yı alan Ülker Grubu olduğu öne sürüldü. İddiaya göre Ülker, iki yıldızın reklam ve sponsorluk haklarına sahip olmak koşuluyla Ronaldinho ve Eto’o’yu ya da ikisinden birini F.Bahçe’ye hediye edecek. Bu transfer gerçekleşirse, Ülker’in G.Saray ve Beşiktaş’a da bir yıldız oyuncu alması bekleniyor.

7 Nisan 2008 Pazartesi

Türkiye'de sadece Fenerbahçe'de oynarım


Spormix ÖZEL- İngiltere’de Middlesbrough takımında forma giyen Tuncay Şanlı, önemli açıklamalar yaptı. Galatasaray’ın transfer etmek istediği öne sürülen genç oyuncu, bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, "Galatasaray’dan kimse ile görüşmedim. Zaten takımımdan ayrılma durumum söz konusu olduğunda, eğer Türkiy’de oynamayı düşünürsem, görüşeceğim ilk takım Fenerbahçe olur. Çünkü ben Fenerbahçeliyim. Türkiye’de oynayacağım tek takım Fenerbahçe’dir" şeklinde konuştu.


İngiltere’de gördüğü ilgiden çok memnun olduğunu dile getiren Tuncay, hakemler hakkında değerlendirmede bulundu. İngiltere’deki hakemlerin çok daha büyük hatalar yaptığını kaydeden Tuncay, "Türkiye’de hakemlerin en ufak hataları bile günlerce konu ediliyor. Burada ise hata ne olursa olsun kısa sürede gündemden düşüyor. Türk hakemlerinin, İngiltere’deki hakemlere göre daha başarılı olduklarını söyleyebilirim" dedi.

Zico, başarının sırrını açıkladı

İngiltere'nin Guardian gazetesi, Fenerbahçe'nin teknik direktörü Zico'ya övgüler yağdırdı. Avrupa'nın gözünü Brezilyalı çalıştırıcının üstüne çevirdiğini belirten gazete, Zico'nun Türkiye'nin en popüler takımını Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale çıkardığını ve bu hikayenin burada bitecek gibi durmadığını yazdı.

'TAKIMI BEN KURARIM'

Guardian, Fenerbahçeli futbolcuların Zico'yla ilgili görüşlerini de yayınladı ve Alex'in, "Bence o Pele'den bile büyük bir futbolcuydu" sözlerine yer verdi. Zico'nun gazetede yer alan sözleri ise şöyle: "Başkan, kulübün sahibi ve benim patronumdur. Takımın durumunu ona açıklamak görevim ancak saha içi kararlarıma karıştırmam. Takımı sadece ben kurarım. Futbolcularıma özgürlük vermeyi severim. Onlara futbolun prensiplerini öğretir ve gerisini getirmelerini beklerim. Oyuncularla diyaloga girerim. Brezilyalılar'da bu konuda pek sorun yaşamadım ancak Türk oyuncular sadece verilen emirleri uygulamaya alışmışlardı. Bu kültürü değiştirdim ve karar almalarını sağladım. Bu yüzden işler iyi gitti."

30 Mart 2008 Pazar

Basın, Fenerbahçe'nin derbi zaferi için ne yazdı?


KAZIM KANAT: 17 DAKİKA VARDI TESLİM OLDULAR (SABAH)Büyük derbinin özetinin özeti şudur: Beşiktaş sadece üç puan kaybetmedi, şampiyonluğu kaybetti. F.Bahçe üç puan kazanmadı, şampiyonluğun kapısını sonuna kadar araladı. Derbinin üç noktası çok önemliydi: A-Zico'nun maç planlaması mükemmeldi. F.Bahçe, müthiş savunma yaptı. Kenarları kullanarak hücuma çıktı. İkinci yarıda farkı korumak yerine fark için savunmayı riske etti. Şentürk'ü alma kararı cesurcaydı.B-Sağlam'ın ilk 45'teki planlaması hatalarla doluydu. Kötü savunma organizasyonu yapıldı. Hücuma üç oyuncu ile çıkarak (Holosko, Nobre ve Özkan) F.Bahçe'nin tuzağına düştü. Özellikle Üzülmez'in bölgesinin çöküşünü seyretti. İkinci 45'te ise Sağlam, Üzülmez'i oyundan alıp doğru yaptı. Ama yine de dengesiz hücum ve dengesiz savunmaya önlem almayarak yenilginin bir numaralı sorumlusu oldu. C-Hakem Yıldırım'ın faul yorumları tek kelime ile felaket. MercimekKazım mücadelesindeki pozisyon, Kazım'ın lehine penaltı. Hakem Kazım'a faul verdi. Kazım'ın topu voleybolcu gibi tokatlaması da penaltıydı. (Yardımcı hakem Ulusoy ise gözünün önünde taca çıkan topa devam demesi ise felaketti!) ... Uzatmayla birlikte 17 dakika varken maçı ve şampiyonluğu bıraktı. F.Bahçe de Chelsea maçını düşünerek maçı bıraktı. Yoksa!..GÜRCAN BİLGİÇ: ALEX'İN TAKIMI (SABAH)Fenerbahçe, tüm önemli maçlardaki özelliğini hemen devreye sokarak, daha ilk dakikada İnönü çimenlerinde, "Burada iyi olan benim" mesajını verdi. Hem rakibine, hem de tribünlere bunu öyle bir hissettirdi ki, Beşiktaş'ta ne sahasında oynamanın avantajı kaldı, ne de galibiyetten başka skorun tatmin edemeyeceği anlayış farkı.... Semih, Alex'e ikramını yaptı, kaptan da gerekeni..Gökhan Gönül, Maldonado, Edu ve Volkan Demirel'in maçın Fenerbahçe adına önemli isimleri olduğunu da belirtmeliyiz. Teknik direktör Zico takımının kalitesine inanıyor ve bunun sonuçlarını da elde ediyor. Chelsea maçı öncesinde, dünkü Kezman'ı izledikten sonra, Semih'e kulübede yer gösterirken bir kez daha düşünmeli.AHMET ÇAKAR: PENALTI KAYNADI (SABAH)Fenerbahçe, şampiyonluk yarışında en önemli engellerden birini aştı. Üstelik Beşiktaş gibi bir rakibi İnönü'de yenerek. Fenerbahçe hak etti mi? Anasının ak sütü kadar. Çok iddialı olacak ama Beşiktaş'ın gol dışında neredeyse çok önemli bir pozisyonu bile yok. 90 dakika maç neredeyse Fenerbahçe'nin kontrolünde geçti...Maç boyu kötü oynayan Beşiktaş yenilmeyebilirdi. Eğer hakem Yunus Yıldırım hakemlik yapsaydı. Çünkü son dakikalardaki bir hava topu mücadelesinde Colin Kazım ceza alanında bariz şekilde elle oynadı. Çok açık bir penaltıydı. Ama Yunus Yıldırım görmedi.Aslında dün gece hakem yönetimini hiç beğenmedik. Verdiği kartların yarısı yanlış. Ama yukarıda da belirttiğimiz gibi maça tesir eden en büyük hatası vermediği açık penaltı.ÖMER ÜRÜNDÜL: F.BAHÇE ZİCO'YA RAĞMEN KAZANDI (SABAH)F.Bahçe çok önemli derbide Zico'nun çok büyük hatasına rağmen maçı kazanmayı bildi...... Zico hiçbir şey yapmayan Kezman'ı sahada tutmaya devam ederken Uğur sakatlanınca Semih'i alıp tam bir harakiri yaptı. Halbuki o dakikada Kezman'ı da çıkartıp Semih ile birlikte Selçuk veya Ali Bilgin'den birini sahaya sürmesi gerekiyordu. Bu yanlışı değerlendiren Beşiktaş beraberliği sağladı. Ardından yaptıkları atak girişimi gol kokmaya başladı. İşte bu olumsuz ortamda Alex-Semih işbirliğiyle başlayan bir atakta Semih'in mükemmel asistiyle F.Bahçe skor avantajı yakaladı. O anda da Zico nihayet uyanıp Kezman'ı çıkarınca Semih'in de başarılı nokta santrfor icraatlarıyla oyuna hakim olup geride sıkıntı yaşamadan başka pozisyonlar bularak maçı bitirdi. Maç eksikliğine rağmen böyle bir derbide sorumluluk alan Maldonado futbol bilgisiyle ve basit oyunuyla takımına katkı sağladı. LEVENT TÜZEMEN: KALİTE FARKI (SABAH)Oyunun bu kadar çok durduğu bir derbi izlemedim. Kağıt üzerindeki favori Fenerbahçe derbiyi kazanarak Beşiktaş'ı yarıştan uzaklaştırdı. Maç öncesi iki teknik adamın yorumunda Zico, "Kazanmaya gidiyoruz" derken, Ertuğrul Sağlam da "Kaybetsek dahi yarıştan kopmayız" açıklamasını yapmıştı.Sağlam'ın bu olumsuz açıklaması takımına da yansıdı ve ilk yarı sahada pozisyon üretemeyen, ayağa iki pas yapamayan, acemiler mangası gibi bir Beşiktaş vardı...SELÇUK YULA: HAKLI GALİBİYET (FOTOMAÇ)Fenerbahçe bu galibiyeti kesinlikle hak eden taraf oldu. İstediği zaman tempoyu yükseltti, istediği zaman Chelsea maçını düşünerek tempoyu indirdi, istediği zaman da golü bulan taraf oldu. Beşiktaş'ın 3 puana daha çok ihtiyacı vardı. O yüzden de hepimiz siyah-beyazlıların oyuna daha hızlı ve istekli başlayacağını zannediyorduk.Planda aksayan tek taraf, ikinci golün bulunamaması oldu. Fenerbahçe golden sonra kabuğuna çekildi. Beşiktaş'ın üstüne gelmesini bekledi. Top Beşiktaş'ın ayağında daha fazla dolaştığı anlarda gene pozisyonlar bulan Fenerbahçe oldu ama ikinci gol gelmedi. İlk 45 dakika böyle bitti.Neticede Fenerbahçe, Beşiktaş'ın şampiyonluk umutlarını başka bahara atarken, Chelsea için de büyük moral depoladı. Bir de şuna dikkat: Alex kornerleri atamıyor, çünkü polislerden yer yok. Alex kornerleri atamıyor, çünkü her gitiğinde kafasına bir şeyler yiyor. Ne yapmak isteniyor, anlamıyorum. Bu çocuk birkaç gün sonra ülkemiz için çok büyük bir sınava çıkacak. Sahada sakatlanmadı da saha dışında mı sakatlansın! Hiç mi düşünülmüyor?İLKER ATEŞ: KAPASİTE BU! (FOTOMAÇ)İlk golü atanın kazanmaya yakın olacağını söylemiştik. Aynen öyle oldu. Fenerbahçe golü beklediğinden de erken bulunca Beşiktaş'ın ilk yarıda kafası karıştı. Koskoca 45 dakika adeta bozuk para gibi harcandı. Delgado'nun uzaktan attığı bir şut dışında Beşiktaş, Fenerbahçe kalesini yoklamayı bile başaramadı.Beşiktaş asıl çöküntüyü sol kanadında yaşadı. Tello ve İbrahim bu kulvarda Fenerbahçe'nin Gökhan ve Kazım'la gelen atakları karşısısında perişan oldu. Zaten Alex'le gelen ilk gol bir sağ taraf bindirmesinin sonucuydu. Beşiktaş'ın savunma kapasitesi bu kadar. Yine bir yan topta herkes seyredince Rüştü topu ağlarında gördü. Baki bir felaket. Böyle bir oyuncunun Beşiktaş'ta oynaması herhalde bir yönetim fiyaskosu olmalı. Ne kafa topu alabildi, ne doğru dürüst top kullanabildi.İki haftada altı puan kaybeden bir takımın artık şampiyonluğu mucizelere kaldı. Ligin boyu kısaldığına göre bu mucizenin gerçekleşmesi çok zor. Fenerbahçe profesyonelce oyundan vakit çalarak Beşiktaş'ın tüm umutlarını söndürdü. Şampiyonluk başka bahara.TURGAY DEMİR: BEKLENEN UYKU! (FOTOMAÇ)Fenerbahçe'nin, Chelsea maçını da düşünerek gücünü ekonomik kullanacağı ve ilk 20 dakikada bir gol bulmaya çalışacağı belliydi. Aynen de öyle oldu. Ne var ki herkesin bildiğini Beşiktaşlı oyuncular da, teknik adamlar da pek önemsemediler. Beşiktaş gerekirse Toraman ve Cisse'ye çift ön libero oynatıp, Fenerbahçe'nin planlarını suya düşürmeliydi. Bunu yapmadılar.Aradığı golü Alex'le bulan Fenerbahçe için artık zaman çalmak ilk hedef olmuştu. Yere yatan sedye görmeden kalkmazken, taç atışları merasimle kullanıldı. Volkan da aynı şekilde her aut atışını törene çevirdi. Hakem Yunus Yıldırım'ın buna karşılık yaptığı tek şey seyretmekti. Tüm bunların yanı sıra asıl zaman hırsızı ise Alex'ti. Sahaya konfeti atılsa yere yattı, korner atışlarında tek kelimeyle tiyatro oynadı. Evet bunlar belki profesyonellikti ve galibiyete giden her yol mübahtı birilerine göre.Sonuç olarak Fenerbahçe kendi planını uyguladı ve şampiyonluk yolunda altın değerinde üç puan aldı. Beşiktaş ise sağır sultanın bildiği Fenerbahçe taktiğine karşı hiçbir tedbir alamamanın bedelini bana göre şampiyonluk yarışına veda ederek ödemiş oldu.NECATİ BİLGİÇ: ÜÇ YILDIRIM (FOTOMAÇ)Fenerbahçe ile Beşiktaş'ın İnönü Stadı'ndaki yılın en önemli derbisinde geceye imzasını vuran üç Yıldırım vardı. Birincisi Fenerbahçe takımının bu kadar güçlü olmasında payı olan başkan Aziz Yıldırım, ikincisi maça getirdiği kızıyla uğur yaparak galip geleceğini sanan Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, 3.'sü de Kartal'ı berabere getirmek için elinden geleni arkasına koymayan Baki'ye kırmızı kartını çıkarmayan, penaltıları es geçen maçı bu yılın rekor uzatmasıyla 98 dakika oynatan güya FIFA kokartlı hakem Yunus Yıldırım.İlk yarının bu şekilde biteceği sanılırken dün özellikle ilk yarıda Beşiktaş'ın sol kanadını dağıtan Kazım'ı Baki'nin yaka paça indirmesinde aleyhine çalınan faule herkes şoke oldu.KORKUT GÖZE: İKİ RUHLU! (HÜRRİYET)OLACAK iş mi, bir derbi böyle mi oynanır...! Ve kenar yönetim İnönü'de bir derbiyi böyle mi yönetir...1.70 boyundaki Alex girip kafayı vuruyor, 1.90'lık Gökhan Zan ile Baki Mercimek sanki birer seyirci. Colin Kazım, sağ kulvarı bir otoban gibi kullanıyor. Arkadan gelen Gökhan Gönül deparları ile İbrahim Üzülmez-Tello ikilisini silindir gibi eziyor. Ortalar, şutlar gırla gidiyor. En ufak bir önlem gelmiyor kenardan... Orta saha yolgeçen hanı! F.Bahçe bu geniş alanda şov yapıyor. Top gezdiriyor, oyun kuruyor. Gönlünce dolaşıyor!Bir Allah'ın kulu çıkıp da F.Bahçe'nin bu alandaki egemenliğine isyan etmiyor. Bir derbi böyle mi oynanır. Bir derbi böyle mi yönetilir!Devre arasında İsmail Er sordu... Beşiktaş'ın en iyisi kim? Parmağımla işaret edeceğim tek adam bulamadım. Bir derbi böylesine duygusuz oynanır mı... Tribünlerin yırtınması, bağırması ve coşkusu da boşuna. Sistemsiz-plansız bir takım ne yapabilir. Silahlarını nasıl ateşler!Her neyse, bazen iyi oyun da kazanmak için yeterli olmuyor. Eğer Alex gibi bir adamın yoksa, hüsran her zaman kapını çalabilir!ERMAN TOROĞLU: FENERBAHÇE BİR ADIM ÖNDE (HÜRRİYET)Sarı lacivertlilerin bir avantajı da takımda oynayan oyuncuların yerlerinde fazla değişiklik olmaması. Beşiktaş'ı düşünün, geri dörtlüsüne bakın, her maçta değişik çorba gibiler. İbrahim Toraman, sağbek oynadı, çift santrhaf oynadı, ön libero oynadı. Dönüyorsunuz Baki, geri dörtlünün her yerinde oynadı. Bu kadar çok adamın oynadığı yerde eğer takımı teknik adam olarak standart hale getirememişsen baş sorumlu sensin. Sarı lacivertlilerin Şampiyonlar Ligi'nde oynaması, psikolojik olarak ve fiziksel olarak diğer takımların üzerinde etkili oluyor. Alex, yine takımının her şeyi. Hem oynuyor, hem oynatıyor.Bu maçtan sonra klasik bir laf var ya; Artık önümüze bakalım diye. Fenerbahçe, önüne bakacak da Beşiktaş nereye bakacak bilemiyorum.CAN BARTU: ALEX FARKI (HÜRRİYET)Fenerbahçe ilk yarı çok iyi mücadele etti. Çabuk ve süratli oynadılar, istediklerini yaptılar. Alex, akıl dolu bir gol attı, takımını öne geçirdi. Bu golde Beşiktaş defansının büyük hatası var. Gökhan, Cisse ve Baki gibi üç uzun adamın arasından Alex kafayı vurdu, Rüştü'yü avladı. Şampiyonluğa oynayan bir takım böyle gol yerse sonucu hüsran olur.Beşiktaş, mutlak kazanmak zorundaydı. Olmadı ve lider F.Bahçe'nin 5 puan gerisine düştü. Üst üste iki yenilgi aldılar. Moral olarak çöktüler. F.Bahçe'yi devirselerdi, avantajlı konuma geçebilirlerdi. Son dakikalarda Ali Bilgin ile F.Bahçe o kadar net pozisyon buldu ki, o topun kaleye girmemesi mucize. Bomboş kaleye golü atamadı. Böyle bir futbolcu F.Bahçe'de forma giyiyor. Olacak iş değil. Fenerbahçe, seyirci baskısından etkilenmiyor. Tecrübeli oyuncuları var. Kötü oynasalar bile sahada rahat hareket edebiliyorlar. Sarı lacivertliler, iyi oynadığı zaman bu ligin iki gömlek üzerinde bir takım. Özellikle de süratli ve çabuk oynadığında.Dün gecenin kahramanı tartışmasız Alex'ti. Attığı iki golle büyük bir zaferi getirdi takımına. Onun dışında da F.Bahçe'de ön plana çıkan başka futbolcu yoktu.RIDVAN DİLMEN: FENER HAK ETTİ (MİLLİYET)Dakika 3. Fenerbahçe'nin Beşiktaş'tan daha oturaklı bir ekip olduğu, daha iyi oyunculardan kurulu bir takım olduğu hemen ortaya çıktı. En önemlisi de sistemine sadık, pozisyon almasını daha iyi bilen bir takım görüntüsü veriyordu.Beşiktaş, 1-1'i yakaladıktan sonra kazanabilirim ümidini yaşarken, kontrolü bilmediği için kontra yedi. Semih, Gökhan Zan ile bire bir kaldığında Nobre'nin Alex'i düşürmesine avantaj uygulayan Yunus Yıldırım golü getirdi. Zaten çok formda ve istekli olan Alex yerden kalkarak pozisyonu takip etti ve Fenerbahçe'yi yine öne geçirdi. Oyunun devamında demoralize olan Beşiktaş takımını, Fenerbahçe ayağa paslarla daha fazla demoralize etmeye çalıştı. Baktığımız zaman sabaha kadar oynansa Fenerbahçe'nin en azından kaybetmeyeceği gözüküyordu.Sonuçta birbirine çok alışık, derbilerde ve Avrupa'da sistemiyle doğru işler yapan Fenerbahçe takımı, stres altındaki Beşiktaş'ı hak ederek yendi. Hakem Yunus Yıldırım müthiş güzel bir maç yönetti.Mustafa denizli: Hatırlarda kalacak... (milliyet)Bir hafta önce Beşiktaş puan farkıyla ligin lideriydi. Oynanan 2 maçtan sonra ise liderin 5 puan gerisinde... Bu kadar kritik haftaların yaşandığı ligde Beşiktaş lideri yenip, liderliği yakalama şansı varken, enteresandır oyunda düşünülen tempoyu, baskıyı 45 dakika ortaya koyamadı. Gol pozisyonu fazla olmayan maçta oyunun kaderini kritik top kayıpları belirledi. İlk yarıda yardımcı hakemin verdiği çok kritik bir karar vardı. Kazım, Fenerbahçe'yi atağa çıkarıyor, ama muhtemelen topu taç çizgisinin dışından alıyor. Bu top kesilip, Beşiktaş atağına dönüşüyor. Topla son oynayan Delgado. İstediği pası yapabilse belki Beşiktaş öne geçecek, ama top kaybı Fenerbahçe kontratağına dönüşüyor. Tekrar Kazım'la buluşan top Fenerbahçe'nin golünü getiriyor.Bu sadece maçı değil, belki şampiyonluğu da kaybettiren bir atak oldu. Esasında derbi için mükemmel bir ortam vardı. Bütün şartlar futbol için müsaitti. Oyun içinde sevimsiz hareketler olsa da hatırlarda kalabilecek bir derbi oldu. Bu derbi hatırlarda kalacak, ama Beşiktaş'ın şampiyonluğu kaybettiği bir maç olarak...

28 Mart 2008 Cuma

Fenerbahçe'nin derbideki muhtemel 11'i


Turkcell Süper Lig'de yarın Beşiktaş ile karşılaşacak olan Fenerbahçe'de derbi maçın 11'i belli oldu. Deivid'in yokluğunda Aurelio'yu sağ kanatta oynatmayı planlayan teknik direktör Zico bu kararından vazgeçti. Brezilyalı çalıştırıcı orta sahada Selçuk -Aurelio ikilisini bozmayacak, sağ kanatta Devid'in yerine ise Kazım Kazım'a şans tanıyacak.YÖNETİM KAZIM VE MENAJERİ İLE GEÇTİĞİMİZ HAFTA BİRARAYA GELDİGeldiği günden bu yana bir türlü isteneni veremeyen Kazım Kazım için ise Beşiktaş mücadelesi kendisini ispat etmesi için çok iyi bir fırsat olarak görünüyor. Milli futbolcunun performansından memnun kalmayan Fenerbahçe yönetimi geçtiğimiz hafta Kazım ve menajeri ile biraraya gelerek bir an önce toparlanmasını istediler. Ayrıca yapılan görüşmede uyum sorununu hala atlatamayan Kazım'ın dil sorununu bir an önce çözmesi gerektiği ifade edildi.Öte yandan 27 Şubat'ta oynanan Fortis Türkiye Kupası çeyrek final rövanş maçında Lincoln ile yaşadığı gerginlik sonrası kırmızı kart gören ve 4 maç ceza alan Volkan Demirel, Beşiktaş mücadelesinde kaleyi Serdar Kulbilge'den devralacak. Zico'nun Chelsea maçlarında oynatmayı düşündüğü Volkan'a bu maçta kaleyi teslim edeceği belirtildi.FENERBAHÇE'NİN 11'İBu akşam son taktik çalışmasını yapacak olan Fenerbahçe son çalışmada herhangibir sakatlıklık yaşanmaz ise yarın Beşiktaş karşısına şu 11 ile çıkacak: "Volkan, Gökhan Gönül, Edu, Lugano, Vederson, Kazım, Aurelio, Selçuk, Uğur Boral, Alex ve Kezman"

Alex, Yıldırım'ı şaşırttı!

İnanç tavan yaptıTurkcell Süper Lig’in yanı sıra Şampiyonlar Ligi’nde de yoluna emin adımlarla ilerleyen Sarı-Lacivertliler’de başarının sırrı hiç kuşkusuz inanç. Uzun yıllardır bir arada oynamanın getirdiği avantajı sahada çok iyi kullanan Fenerbahçe, ayrıca oluşan aile havasının huzuruyla da engelleri birer birer aşıyor. Roberto Carlos gibi bir dünya devinin gelişiyle, kendilerine olan güvenleri katlanan ve üst düzeye çıkan futbolcular, artık Şampiyonlar Ligi gibi zorlu bir kulvarda dahi şampiyonluktan söz edebiliyor.Alkış tufanı koptuBunun son örneği, Alex ile Başkan Aziz Yıldırım arasındaki diyalogda belgelendi. Alaettin Metin’in köşesinde dile getirdiği konuşma, şu şekilde gerçekleşti: Aziz Yıldırım: “Lig 11 Mayıs’ta bitiyor. 10 Mayıs’ta herkes parasını alacak ve tatiline huzur içinde çıkacak. Alex: “Yanlış biliyorsunuz Başkan. Lig 11 Mayıs’ta bitebilir ama, bizim görevimiz 21 Mayıs’ta Moskova’da bitecek.” Ve ardından bir alkış tufanı kopuyor, futbolcular Kaptan’ın bu sözünü destekliyor. Ne diyelim, yolun açık olsun Fenerbahçe

27 Mart 2008 Perşembe

Aurelio Fenerbahçe'de kalacak mı?


FENERBAHÇE’nin Brezilya asıllı Türk futbolcusu Mehmet Aurelio, yurt dışından gelen cazip transfer teklifine kibarca "hayır" dedi. Geçtiğimiz sezondan beri yıldız futbolcuyu renklerine katmak için büyük çaba harcayan İspanya’nın Valencia Kulübü Aurelio’nun kapısını bir kez daha çaldı. Menajer Bayram Tutumlu aracılığıyla, Aurelio’ya haber gönderen yöneticiler, 7 milyon dolarlık bonservis bedeli ödemeye hazır olduklarını bildirdiler.Chelsea pazartesi geliyorDevre arasında da transferi gündeme gelen ancak Fenerbahçe Yönetiminin olumsuz tavrı nedeniyle vazgeçilen transfer görüşmelerine yeniden hareketlendi. Bu yıl sözleşmesi biten ancak, 1 yıllık opsiyonu bulunan Aurelio menajerine, "Ben Fenerbahçe’de çok memnunum. Burada büyük bir sevgi görüyorum. Kimseyle herhangi bir problemim yok. Ailem de, çok mutlu. O yüzden ayrılmayı düşünmüyorum" dedi.Aziz Yıldırım ile sık sık görüştüğünü ve futbol yaşamını Fenerbahçe’de noktalamayı planladığını vurgulayan Aurelio, "Avrupa’da hayal olarak nitelendirilen noktaya geldik. Chelsea karşısında tarihi bir sınav vereceğiz. Bu atmosfer içinde, transferimi gündeme getirip, takımın motivasyonunu bozmak istemiyorum. İspanyol kulübünün teklifine teşekkür ediyorum" mesajsını gönderdi. Öte yandan Chelsea’nin pazartesi günü İstanbul’a geleceği açıklandı.

Süper maç Fenerbahçe'nin

TÜRK basketbolunun ezeli rakipleri Fenerbahçe Ülker ile Galatasaray Cafe Crown, dün gece öyle bir resital sundular ki, izleyenleri mest etti... Avrupalılar’ın düellosunda gülen taraf 76-72’lik skorla ev sahibi Fenerbahçe Ülker oldu. Maçı kazanan sarı lacivertliler, bu sonuçla rakibinden rövanşı alırken, olası play off eşleşmesinde de durumu eşitledi.Mücadelenin birinci dakikasından son saniyesine kadar, soluk soluğa takip ettiğimiz randevuda aslında kazanan Türk basketbolu idi. Abdi İpekçi’yi dolduran binlerce taraftarın şovlarıyla basketbolumuzda unutulmaz bir gece yaşatan iki ekip, salonu alkışlar eşliğinde terk etti. Ezeli rakipler, kalitenin tavan yaptığı Beko Ligi’nin neden dünyanın en iyi 4 liginden biri olduğunu tüm dünyaya bir kez daha kanıtladı.İlk yarıda fırtına gibi esen sarı lacivertliler, bir ara 23 sayılık fark yakaladı. Ancak Fatih Solak’ın oyuna girmesiyle toparlanan Galatasaray, önce farkı eritti, Brown ve Gaines’in basketleriyle bitime 4.30 dakika kala 58-57 öne geçti. Kıran kırana geçilen son dakikalarda skor tabelası sürekli el değiştirince, maç 66-66’lık eşitlikle uzatmaya gitti. Uzatmada daha istekli gözüken ve rakibinin pota dibine inmesine izin vermeyen Fenerbahçe Ülker, salondan 76-72 üstün ayrıldı.

Dunga'dan sevindiren mesaj

Kaka’nın sakatlığı ve Ronaldinho’nun formsuzluğu nedeniyle kadro seçiminde bir takım değişikliğe gidebileceğini söyleyen Dunga, ilk etapta Roberto Carlos ve Alex’i kadroya almayı düşündüğünü ifade etti. Bilindiği gibi Brezilya basınında yapılan yorumlarda da Alex’in, Brezilya Milli Takımı’nı hak ettiği vurgulanmıştı

Fenerbahçe'de Carlos yok

Beşiktaş derbisinin hazırlıklarını sürdüren Fenerbahçe dünü tek idmanla geçirdi. Sarı-lacivertli ekipte, iyileşmesi için dört gözle beklenen Roberto Carlos’un, siyah-beyazlılar karşısında görev yapmasının imkansız olduğu belirtildi. Takımla birlikte dün antrenmana çıkan Brezilyalı, pas çalışmasında ağrılarının artması üzerine idmanı yarıda bıraktı. Carlos’un dışında Deniz de sakatlığı nedeniyle çalışmaya katılmadı.

26 Mart 2008 Çarşamba

Carlos: Başkanımız Ronaldinho'yu alabilir


Fenerbahçe'nin yıldızı Roberto Carlos, takımın önemli transfer sırlarını açıkladı. Yıldız oyuncu, Marca gazetesindeki açıklamasında, ''Eğer Barcelona, Ronaldinho'yu satarsa başkanımız gider ve onu alır. 90 milyon avro ödeyebilecek durumda'' iddiasında bulundu.Carlos, Fenerbahçe'nin Ronaldinho'yu almak istediğini belirterek, "Büyük bir kulüp yaratmak isteyen bir başkanımız var. Çok fazla parası var. Başkan yardımcımız da tüm Türkiye'nin sahibi olabilir. Başkan bize kötü dönem geçirdikleri zamanlar olduğunu da söyleyerek, (Bak şimdi Real Madrid'in bütçesi ne kadar, 300 milyon Avro. Manchester United aynı şekilde zengin, ama Fenerbahçe'de harcamak için 180 milyon avromuz var. Her şeyi yaptığınız için burada olduğunuzu sanıyorsanız hepiniz yanılıyorsunuz. Eğer herkesi kovmam gerekiyorsa bunu yaparım ve şu anda dünyanın en iyilerini getiririm). Böyle bir başkanımız var işte. Çok tutkulu, ama aynı zamanda çok iyi bir insan olan başkanımız var. Lorenzo Sanzo gibi bir başkan. Kulüple yaşayıp her zaman beklentileri olan biri.''Bu arada, AC Milan'da oynayan Ronaldo'nun sakatlanmadan önce sezon arasında Fenerbahçe'ye gelmesi için Fenerbahçe kulübünün isteğiyle arabuluculuk yapıp Ronaldo ile konuştuğunu da kaydeden Roberto Carlos, İnter Kulübü Başkanı Massimo Moratti ile bile görüştüğünü söyledi.Öte yandan, FC Barcelona'dan sezon sonunda ayrılacağı iddia edilen Brezilyalı Ronaldinho ile ilgili İspanyol basınında çıkan haberlerde, yıldız futbolcunun tavırlarından Barcelona'nın illallah dediği ileri sürüldü. Ronaldinho'nun gece hayatının olduğu ve bu sorunun kulübün yönetim kurulunda görüşüleceği kaydedildi.

Brezilya'da Alex seferberliği


Fenerbahçe’nin son dönemdeki başarılarında büyük hisse sahibi olan Kaptan Alex, sadece sarı-lacivertli camiada değil, tüm futbol kamuoyunun gözüne girdi. Başarısı ve becerisiyle özellikle Brezilya’da gündeme oturan sarı-lacivertli futbolcunun Milli Takım’a seçilebilmesi için de baskılar oluşmaya başladı.Özellikle “10 numara” konusuna dikkat çeken Brezilya basını, sambacıyı ülkesinin en iyi “10 numarası” olarak lanse ederek, sarı-lacivertli ekipte de 20 değil 10’u giymesi gerektiğine vurgu yaptılar. Alex’in, hem ülkesinde, hem de yurt dışında 10 numarayı taşıyacak en iyi futbolcu olduğuna dikkat çeken Brezilya basını, önce Fenerbahçe’nin teknik patronu Zico’dan, sonra da Brezilya Milli Takımı Teknik Direktörü Dunga’dan 10 numarayı bu futbolcuya vermesini istedi.Valdivia da önerdiPlacar gazetesine açıklama yapan Alex’in eski takımı Palmeiras’ın oyuncuları da, Fenerbahçeli futbolcunun Şampiyonlar Ligi’nde gösterdiği performansla Avrupa’nın en iyi gol koklayan orta saha futbolcusu olduğunu belirttiler, “10 numara hiçbir futbolcuya bu kadar yakışamaz” ifadesini kullandılar.Palmiras’ın Şilili orta saha oyuncusu Valdivia da şöyle konuştu: “Alex, bu takımda futbol oynarken 10 numarayı taşıyordu. Şimdi ise bu forma bende... Ama keşke Alex olsaydı da bu formayı o giyseydi.”

Karaborsa Biletix'in içinde mi?

Daha önce de oldu
Her büyük maç öncesi yaşanan kaos, Chelsea maçıyla doruğa çıktı. Sadece kongre üyeleri ve Taraftar Kart sahiplerine satılan biletlerden almak için kuyruğa girenlerin çoğu boş dönerken, aynı saatlerde karaborsacılar faaliyete geçmişti bile. Kulüp, derneklere bile bilet vermezken, karaborsacıların anında satışa başlaması akıllara soru işaretleri yarattı. Bazı taraftarların iddiaları, konuyu açıklığa kavuşturur gibiydi. Tıpkı Sevilla maçında olduğu gibi bu kez de birçok Taraftar Kart sahibi, kendileri adına bilet alındığını iddia etti.

'Yıldırım’a anlatın’

Bilet almak için Biletix’e girdiklerinde, “Daha önce bu hakkınızı kullandınız” yazısıyla karşılaşan taraftarlar şok oldu. Bu kişiler, “Daha önce girdiğimiz şifreler birilerine aktarılmış ve bizim adımıza bilet alınmış. Bunu Biletix’in içinde olmayan biri yapamaz” diye tepki gösterdi. Bu arada bazı Biletix çalışanlarının, isyan edenlere, “Hani Başkanınız Aziz Yıldırım var ya, gidin derdinizi ona anlatın, o çare bulsun” diye alaycı bir üslupla konuşması, Fenerbahçe taraftarlarının büyük tepkisini çekti.Kulüpten açıklamaKulübün resmi internet sitesinde ise 19 bin 880 biletin satışa sunulduğu, ancak kongre üyesi ve Taraftar Kart sahibinin 135 bin olduğu hatırlatıldı. Açıklamada, “Bu nedenle bir çok taraftarımız bilet alamamıştır. Taraftarımıza yoğun ilgiden dolayı teşekkür ederiz. Bu, karaborsa bilet satışının önlenmesi adına yapılmış bir uygulamadır ve büyük başarı sağlanmıştır. Karaborsa, daha çok kombine ile tamamen ortadan kalkacaktır. Taraftarımıza bunu tavsiye ederiz” denildi.

25 Mart 2008 Salı

Uluç bile kabul etti: Bir gün herkes Fenerbahçeli olacak


İşte Hıncal Uluç'un Fotomaç Gazetesi'ndeki köşe yazısı...


Polat, Canaydın'ın kuklası, maketi, olarak göreve devam ediyor. Onun desteğini almak için bütün taleplerini kabul etti Damdan düşen değil mi Polat? Albayrak'tan ne farkı var? Halden anlaması lazımdı ama liseciler istemeyince listesine almadı "Bir gün herkes Fenerbahçeli olacak" diye bir laf var. O süreç başlamıştır. Çünkü yakında 'Galatasaray' diye bir şey kalmayacak Karşısında güçlü bir aday olmamasına karşın Adnan Polat, seçimde oy kullanan 2653 üyeden 2148'inin oyunu almayı başardı. Bu, Polat'a karşı bir güvenoyu mudur? Adnan Polat'tan değil de Özhan Canaydın'dan konuşalım. Adnan Polat, Özhan Canaydın'ın kuklası, maketi, maskotu olarak göreve devam etmektedir. Durum daha birinci günden belli oldu. Özhan Canaydın başkanlığı bıraktı, iyi de etti. Ben Hıncal Uluç olarak, onun 30 yıllık bir dostu olarak en azından sağlığı açısından, bu işi bırakmakla çok iyi yaptığını düşünüyorum. Çünkü ciddi rahatsızlığı var Özhan Canaydın'ın... Bu ciddi rahatsızlığın ömrünü kısaltmaması için stresten tamamen uzak, hatta stresten tamamen arınmış bir hayat yaşaması lazım. Galatasaray Başkanlığı ise günün 24 saati, gece başını yastığa koyduğun zaman dahil stresi devam eden bir iş. Şimdi Özhan Canaydın bu stresten kurtulur. Ailesini yanına alır, gezer, dolaşır, eğlenir, keyfine bakar. Bu bakımdan dostu olarak, arkadaşı olarak çok mutluyum. Ama Özhan Canaydın'ın kendi gidiyor ama bütün şeyleri Adnan Polat ile devam ediyor. Çünkü Adnan Polat kendi kafasındaki işlerden hiçbirini yapamadı. Galatasaray'a başkan olmak için Özhan Canaydın'ın desteği olması gerektiğini düşündü ve Özhan Canaydın'ın desteğini almak için de Özhan'ın bütün taleplerini kabul etti, bütün ödünleri verdi. Bunun en çarpıcı örneği Abdurrahim Albayrak. Şimdi şöyle bir hatırlayın; Galatasaray'da adı çok geçen 3 başkan adayı vardı: Adnan Polat, Adnan Öztürk, Taner Aşkın. Adnan Polat'ın arkasında Özhan Canaydın vardı, Adnan Öztürk'ün arkasında İnan Kıraç vardı. Taner Aşkın, Galatasaray'ın ben bildim bileli muhalifi ama bildim bileli de çok içten çırpınan bir Galatasaraylı. Kendi başına bu işe girdi. EN İÇTEN GALATASARAYLI Bu üç aday toplandılar işbirliği yapmak için. Taner Aşkın toplantıyı terk etti ve bir açıklama yaptı. Niye terk ettiğini anlattı. "Biz Galatasaray için neler yapabileceğimizi konuşmayı düşünürken, Adnan Polat bana dedi ki 'Bizim işe başladığımız gün sıcak paraya ihtiyacımız olacak. Ne kadar para verebilirsin.' Ben Galatasaray'a para vermeye değil, yönetmeye talibim. Derhal toplantıyı terk ettim." Şimdi düşüncesi bu olan birisinin Abdurrahim Albayrak'ı kenarda bırakmasına imkan, ihtimal yok. Mümkün değil. Abdurrahim Albayrak, 30 yıldır ben İstanbul'dayım, bu 30 yıl içinde tanıdığım en içten Galatasaraylı. Tanıdığım Selahattin Beyazıt, tanıdığım Alp Yalman, tanıdığım Ali Tanrıyar, tanıdığım Ali Uras, tanıdığım Faruk Süren, tanıdığım Mehmet Cansun, tanıdığım Özhan Canaydın... Bu saydığım başkanlar, dahil, tanıdığım en içten Galatasaraylı... "Galatasaray için ölür" derler ya bu öyle... Lafın gelişi değil, Galatasaray için ölür ve Abdurrahim Albayrak cebinde akrep olmayan ender Galatasaraylılardan. Para lazım olsun anında çıkarır verir. Bugün git yarın gel değil. Futbolcuya mı para lazım, amatör şubelerden birisine mi para lazım, kulübe mi para lazım, anında çırpınır. Böyle birisi. Yani Adnan Polat'ın yanına ilk alacağı adam... Ve Abdurrahim Albayrak ile anlaşıyorlar. "Tanıtım kokteylinde tek örnek kravat takılmasını istedi Adnan Polat. Benim takacağım sarı-kırmızılı kravatı da gönderdi. Ben o kravatı bağlarken, 'gelme' diye telefon geldi" diyor. Düşünebiliyor musunuz? Niye? Çünkü Özhan Canaydın ve onun arkasındaki lisecilere göre Abdurrahim Albayrak, Galatasaray'a yakışmayan bir kıro, bir maganda. Bunlar asiller, aristokratlar ya!.. ÖZTÜRK'Ü DE ALAMADI Fatih Terim'i bile bu takımın başına yakıştırmayan adamlar ya bunlar!.. Zamanında Adnan Polat için de "Ne işi var yönetimde" diyenler ya!.. Damdan düşen değil mi Adnan Polat? Halden bilmesi lazım değil mi? Abdurrahim Albayrak'tan ne farkı vardı Adnan'ın? Bu liseciler zamanında... Şimdi onu kukla olarak kullandıklarının farkında değil! Albayrak'ı yönetimine alamadı. Aldıktan sonra vazgeçti. Çünkü liseciler onu istemedi. Liseciler istemezse olmaz!.. Adnan Öztürk'ü alamadı. Çünkü Özhan ağabeyi dedi ki "Adnan'a değil, Mehmet Helvacı'ya vereceksin ikinci başkanlığı..." Özhan ile İnan Kıraç bozuştular ya!.. Şimdi o zaman bu Adnan Polat nasıl bir Adnan Polat'tır? Yönetimi kuracak. Bu kukla bir yönetimdir, başından çürük başlamış bir yönetimdir. Özhan Canaydın'ın adamlarının hepsi hemen hemen sürüyor, hepsi devam ediyor. Değişen bir şey yok. Son zamanlarda söylediğim bir laf var. 'Şaka' diye alıyor millet: Doğrudur. "Bir gün herkes Fenerbahçeli olacak" diye bir laf var. O süreç başlamıştır. Çünkü yakında 'Galatasaray' diye bir şey kalmayacak. O zaman zaten herkes mecburen Fenerli olacak. Fenerbahçe de bu fırsatı iyi değerlendiriyor. Tesisleşme, kurumsallaşma ve sportif başarı anlamında oldukça iyi bir yol kat etti. Evet, olağanüstü iyi gidiyor. Olağanüstü iyi giderken, Galatasaray tepetaklak gitmektedir. Her şeyiyle. Denizli maçında futbol takımını gördünüz. Yönetimini de gördünüz. Bunun sorumlusu olan adam Adnan Polat. Ahmet Akcan'ı ve takımını izliyor olmak, Adnan Polat'ın bu kulübe neyi getirip neyi götüreceğini gösteriyor. Polat'ın en gözde olduğu branş değil mi futbol? Buyur işte!.. Akcan sahanın en iyisi Arda'yı kenara aldı!.. Detaya girmiyorum. Bu Ahmet Akcan yönetimini işbaşında tutan, bunca rezilliği göz göre seyreden, kendi kalesine golü atınca, utanmadan ayağa fırlayıp 'gol' diye sevinen Galatasaray Başkanı. Utandım. Televizyonda o final sahnesinde Adnan'ı seyrederken utandım. Ben olsam başımı öne eğerdim, yüzüm kızarırdı. Her maçın 90. dakikasında bir Denizli kalecisi çıkmaz. Bitmiş Galatasaray... Bitmiş. Yönetimiyle bitmiş, oyuncusuyla bitmiş, futbol oynayan adam yok. Galatasaray'ın maç boyunca 9 korneri var, 5'ini farklı oyuncu atmış. Böyle bir şey olur mu? Fenerbahçe'nin her kornerinde gol tehlikesi doğarken, Galatasaray korner çalışması yapmamış. Sen mükemmel futbol oynarsın, allak bullak edersin rakibi de duran topa ihtiyacın olmaz. Duran topa kim vuracak belli değil, korneri kim atacak belli değil! Elle attığı taçların yüzde 80'i rakibe gidiyor. Taç atmayı bilmiyor bu takım!.. Olacak şey değil. Adnan Polat bu takımla iftihar edecek ve ondan sonra Galatasaray'ı kurtaracak. Hadi canım sende!..
 
spor haberleri-spor haberleri-İzmir spor-youtube